2
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
177
Okunma
Uçağına binmiş de dağ üstünde dolanır.
Kazdağı’na baktıkça ağızları sulanır
Niyetleri çok kötü,benim midem bulanır
Dağın altı altın da,üstü altın değil mi?
İster Kazdağı deyin,İsterse İda Dağı
Havasıyla,suyuyla memnun etmiş her çağı
Kestiğiniz her ağaç kusacak size ağı
Dağın altı altın da,üstü altın değil mi?
Doğa sizi affetmez,çekersiniz günahı
Yakar sizi kavurur Kazdağları’nın ahı
İş işten geçiverir,deseniz de eyvahı
Dağın altı altın da,üstü altın değil mi?
Kazdağı’na kaz gibi bakar ağaç kesenler
Aval aval seyreder gürleyip de esenler
Ortalıkta görünmez sorgusuzca asanlar
Dağın altı altın da,üstü altın değil mi?
Bırak artık kesmeyi,yerinde kalsın ağaç
Dağlar çıplak olursa,kalır tüm canlılar aç
Sana "kel" demezler mi,başında olmazsa saç?
Dağın altı altın da,üstü altın değil mi?
Bir çıkarın uğruna neler feda ettiniz?
Yeter artık, yeter be ! Canımıza yettiniz
Zengin olalım derken bir batağa battınız
Dağın altı altın da,üstü altın değil mi?
Ciğerimiz yanacak Kazdağı yok olursa
Yeşilliğin yerine kara toprak kalırsa
Utansın bu insanlık çakallar hep ulursa
Dağın altı altın da,üstü altın değil mi?
Vahdet-i Can tanıyor yurdumun insanını
Sülük gibi yapışma,emdirmez o kanını
Gün gelir hesap sorar,sıkma sakın canını
Dağın altı altın da,üstü altın değil mi?
Vahdet-i Can (VAHDET ÇİL)
5.0
100% (6)