YEMİN ETTİM

Yemin ettim
Yemin etmemeye yemin ettim
Bozamayacağım
Asla geri dönemeyeceğim, istesem de
Bir daha
Öyle bir yemin ki, şeytanla kırdığım lades
Hep aklımda
Çünkü
Buzdurdular bütün yeminlerimi
Defalarca
İnsanca yaşamın kıyısında aygın baygın
Zelil
Var la yok arasında öylece kalakaldım
Umardız
Pejmürde dürüstlüğün ayak izleri silindi
Ruhumda
Kıyıya vurdu hayallerim ,Umut kumsalında
Hayat
Bahşetmiyor artık mavilikleri, feleğe inat
Gökkudağı
Kıskanıyor bizden renklerini

İnsan, aynı görünse de endamıyla, şekilce
Hakikatte
Basireti kör nazarlarca zakum çiçeği gibi
Aldatıcı
Herkes elini uzatmak ister, hakikatini bilmeden
Oysa
usaresi zehirlidir kılcal damarlarında

İnsanlık
İzotop gibi Nano ölçülerle tefrik ediliyor
Nano mihenkle
Karakterce, herkes, birbir, tane tane,
Bilemiyorum
Belki renkler aynıleştiğindendir ki
Devri hazır da
Sıkleti tartmıyor artık beşeri mizanlar

Protonda
Yeni galaksilerin izini sürdüğümüz
Bu çağda
Medeniyet rüyasıyla vampirleşen içgüdüler
Sıradanlaştı
Ferda ufuklarda, Tedenni karanlıklar
Ve
Cehlin bataklığına gömülen hissiyat
Özge evrenlerin
Haritasını çıkarmaya çalışanlar kaybolmuş
Kendi coğrafyasında

Halay başı matemlerin raksı var
Sineler de
Ağlak yüreklerin ateşten tebessümleri yansıyor
Çehrelerde
Beni ben yapan bütün değerlerim manasızlığın işgali altında
Ukdemde
ilkelerimin ağır nalanı, kararlılığım yerle yeksan

Yüzümde
Münhanileri kesişmiş, düzlemsiz
ince çizgiler
İçimin topoğrafyası değişgen
Ben zavallı
Her gün ayrı bir yeri sarsıyor insi depremler.
Durmaksızın
Kaldım enkazım altında
Ben
Amerika varoşlarında siyahi
Gazze de Arap
Sincan’da Uygur
Myanmar da arakan
Gerisini sen anla, sen tamamla
Nasıl yeminimi tutabilirdim ki?
Sen söyle
Yeşil düşünüp pembe görmek için
Hangi neden?
Narin ufuklar recm edilirken
Mümkünmü?
Mümkünmü ahde vefa
Yemin ettim
Yemin etmemeye yemin ettim
Bozamayacağım,
asla geri dönemeyeceğim, istesem de
Bir daha
Öyle bir yemin ki, şaytanla kırdığım lades
Hep aklımda

Zülme karşı susan dilsiz şeytandır hadisi nebevi