0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
296
Okunma
Elimi tutan gök yüzüne aşığım
Tiril tiril önümde deniz
Mehtaba karşı değilim
Mehtap zaten benim
Üvey sancısını yaşadığım zor zamanlarda
Yuvaya dönen küçük kartal
Kalemden kan damlayan
Yersiz yurtsuz uğursuz sancılar
Tıynetinden gül damlar
Öpülür mermerden serencamı
Girişinde zahitler dolaşır apansız
Atlar uğrun uğrun ağlar
Geldiği bellidir mazinin
Kapının kokusundan hallice durur
Öksüz bulutlar camda seyrederken benliğimi
Ben onlara onlar bana aşıktır
Halbuki Bingöl yaylalarının soğuk suları
Yorgun evlerin zor bacaları
Mor gözlerimdeki ıslak tütün
Bana bir şeyler anlatmalı
Avuçlarımdaki tebessümü şeker deyü yedi Tûti
Bana tüy solukta bir yokuş bıraktı
Kervanı, yuları taş kokulu sonbahar
Sonra kuş kadar ömrümde
Bir bahçeye düştüm
Sormayın hortlaklar kaçırdı ruhumu
Biraz para ve buruşuk kokan
Biz derken ben diyip
Gülleri çatır çutur yiyen hortlaklar
Bize de gitmek düştü