1
Yorum
23
Beğeni
4,5
Puan
583
Okunma

Mehmet Avcı’ya;
Dosta ağladım
Sabaha karşı yağmur çiselerken arabanın camına
Ağlayan kimdi bilemedim
Saçı sakalı ağartan hüzün vardı
Dün gece
Neyim kimim ben
sorusu tırmalarken beynimi
Kahrolası kıymık kaçmasaydı gözüme hani
Sirkeci Garı önünde
elim gitmezdi sayfalara
Gidemezdin
Cicili giydirip yarınların annelerini
annem demeseydin
Ve cebinde Vaterman kaleminle bırakmazdım seni
Neden seversin Nehirleri bu kadar?
İşte tam burasını sevdim dediğin
Galata köprüsü’nün üstünü
-Anlamam ki-
Doğru, dost güzeli
Hasretin irtifası yüksek
En yüksek diyardan geldin
O yüreği yüz ağrıtan sevmenle
Üsküdar vapurunun alt katında
Ellerine bıraktın
Kopmuş bileğinle Nehir’e
Komşu Pera’da bir kadın ağlıyordu
Kentin ışıkları sönmüştü
Dedin ya
-Eylül’ü yazmak kolay-
Sarı yaprak
Dört eylül
Çizme’de
şapka’da ağla Eylül
Eylül
Eylül
Eylül’dü
Girdin eve
Meşhur camdan sehpanda
Bal karası zifir
Koca bir isim Nehir
İşte ben o zaman
Sakin ve en duru halimle
Karadeniz kıyısında bağırıyorum
Ağrı Dağı’na
Yüzümde
Yılların eskimiş buruk tebessümü ile
Duy sesimi memet
Acın acımdır
Acımdır memet….
5.0
83% (5)
2.0
17% (1)