5
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
401
Okunma

Salih Oğuz ağabeye saygılarımla:
Hayata gözümü Zara’da açtım
Uzun ince bir yol çıktı karşıma.
İki yol sunuldu birini seçtim
Tırmandım hayatın dik yokuşuna.
Çocukluk ömrümün mutlu yılları
Hayat ağacının, gençlik dalları
Ah bir dile gelse Zara yolları
Kaç defa takıldım çakıl taşına.
Yokluk vardı, çile vardı, dert vardı
Lakin, beraberlik kardeşlik yârdı
O güzel zamanlar soldu sarardı
Herkes bakar oldu kendi işine.
Kader yol gösterdi bir yuva kurduk
Heybemize sevgi, saygı doldurduk.
Gönül davasında müebbet olduk
Muhabbetle baktık sevda kuşuna.
Sivas sultan şehir yurdum, vatanım
Yadigârı ecdadımın, atamın
Sivas benim hasret kokan sol yanım
Canım kurban olsun soğuk kışına.
Sert esti savurdu kaderin yeli
Mesken etti bize, şu gurbet eli
Toparladık bir bir hemşehrileri
Dostlar grubunun geçtik başına.
Hicrani der: Yeter dön memlekete
Bir faydamız olsun, dosta, millete
Geçim derdi mahkûm etti gurbete
Hayal kurmak, plan yapmak boşuna.
Nuriye Akyol
Görsel alıntıdır
5.0
100% (16)