1
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
334
Okunma
on yedi yaşındayım!
on yedi heyy…
on yedi diyorum size
deli akar kanım
avazım, falso verdirir mermiye
iyi belleyin beni, iyi dinleyin
on yedi sene eskittim şu öküzün boynuzundaki yalan dünyada
on yedi sene rüzgar ekip, fırtına biçtim
çifte su verilmiş kılıç gibi keskinim
korkutmaz beni ne şimşek şavkı, ne gök gürültüsü
bir bardak suda fırtınayım
on yedi yaşındayım!
dikiş tutmaz falçatayım
ister asın, ister vurun
peri padişahının kızındadır gözüm
vuruldum işte o gamzesi güzele
bıçak çekerimde feleğe
yâr etmem onu kimselere
yaban çiçeği gibi yârim
yılkı atlar gibi vahşi ve ürkek
gülünce, cemre düşürüyor içimin bozkırına
sarılınca, buz çiçeğinin toprağa sarıldığı gibi sarılıyor
öpünce, mor krizantemler gibi gövertiyor öptüğü yeri
İncil’e Zebur’a ve Kuran’a and olsun
sevdim onu
yolunu yolum, izini izim bildim
kendimden geçerimde, geçmem ondan
ondan başkasına tetik düşürmem
kıtlık vursa şu iki adımlık yer küreyi
şiir satar yine bakarım ona
sofrada ekmeği, kuyuda suyu olurum
gökte yıldızlar üşüsün
ben onu nefesimle ısıtırım
on yedi yaşındayım
ya alırım koynuma onu
kardelen gibi kardan fışkırırım
ya da…
kendi fermanımı kendim okur
darağacında kuş gibi çırpınırım