Fecir vakti horozların coşkun sesleri
Yankılanır tüm odanın içerisinde
Gün başlamak üzere
İşçiler geçiyor kapımın önünden
Ellerin de yabalar, beller, tırpanlar
Hikmet Ağa’nın tarlasına gidiyorlar
Ayılınca hemen kendimi bahçeye atıyorum
İçime derin derin taze havayı çekiyorum
Ahırdan sesler işitilmekte
Bizim hayvancıkların karnı acıkmış
Öğle vakti geliyor nihayet köye
Yaşlı amcalar camiye gidiyor
Tarlaya gitmemiş çocuklar
Çift kale maç yapıyor
Akşamüstüne doğru her yer sessiz
Kesik kesik horoz sesleri eşliğinde
Kitap okuyorum, kahvemle birlikte
Akşam olduğu vakit bir de
Gör sen cümbüşü köy yerinde
İşçiler konuşa konuşa geçer
Tüm yorgunlukarını tarlada bırakmışlar gibi
Çocuklar çoktan eve girmiş
Babaları top oynarken görmesin
Akşama dayak atmasın diye
Köy Meydanında ki kahve
Musa’nın kahvehanesi, çiçek açmış
Herkes orada toplanmış
Çay dağıtmaya yetişemiyor
Gece burda erken oluyor
Saat dokuzda nerdeyse herkes uyuyor
Bir ben ayaktayım işte
Bir de kahvehanede Musa
O geç kapatır kahvehanesini
Herkes çekilince ortalıktan
Rahat rahat toplar iskemleleri
Bugün hiç mecmua okumadım
Hiç televizyon izlemedim
Ani bir uyku sarıyor bedenimi
Sanki uyuşturuyor seri bir şekilde
Etkisi altına alıyor
Gün biterken köy yerinde
Bir başka günün umuduyla yatıyor herkes
Bir başka güne uyanmak dileğiyle

Ahmet Yoldaş 14/10/2024
İzmir