3
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
518
Okunma
Uzak bir yolculuktan dönmüş gibiyim
Yorgunum, tükeniyorum
Şimdi bir şarkı
Vurur acılarımı
Karanlığın duvarlarına
Ağlayacağım
Çekin ellerinizi yakamdan
Pişmanlıklar
Yoksa dağılacağım
Anıları mı soruyorsun ?
Hatıra defterimde kurumuş gül yaprakları
Çatlak duvarlara çekilmiş
Bir akşam GÜNEŞİ
Hatıralarımı mı soruyorsun bana
Hatıram sendin gözbebeklerimi güldüren
Şimdi yok... vedasız ayrılıklarla çekip giden
Dikenli bir bahçe şimdi mekanım
Senin güllerin
Hayalimde kalan ... simsiyah !
Benimse kalbimde, hasret dikenleri
Bilmem hangi sığınağındayım yalnızlığın
Bir de gözlerimde tünemiş sonbahar
Yangınlar içinde koşuyordum rüyamda
Boşuna değilmiş ... yanmalar bana göreymiş
Rengarenk gökkuşağı beklemek
Her yağmurdan sonra boşunaymış
Anılarımı soruyorsun
Mazi kalbimde hiç susmuyor !
Yağmur yağıyordu
Hiç uğramadığın sonbaharıma
Öylesine güç ki, hep hasretine sarılmak !
Unuttum aynaları hayli zaman
Tüm aynalar kırılmıştı
Geceleri uyumaya çalışırken
Gözlerine masallar anlatırdım
Uykusuz yaşayan ben , zombi olmuştum !
Kaç surete bürünmüştü sen gittin diye
Anıları dizdim kurşuna her gece
Belki bu yüzden hatıralar reyonundan
Eski gözyaşlarımı çaldım gizlice
İhanetine uğradım dostlarında, her sarıldığımda
Bana uzanan elleri değilde
Sivri yılan dilleri oldu
Şaşkınım !
Vefadan eser yok buralarda
Senden uzak
Güneş batıyor alıp götürüyor hatıralara
Sabah olsun, ne çıkar
Bana öyle karanlık ki dünya !
Mevsimler mi ?
Güz gibi yitirdim yapraklarımı
Gel artık doğ bahtıma
Isıt şu üşüyen ruhumu
Yeniden gelir mi baharlar ?
Sararıp solan SONBAHARIMA
Günay Koçak
8. 10. 2024
5.0
100% (18)