1
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
292
Okunma

Nerede kaldı gençlik yıllarımız
Kan kaynar yerimizde duramazdık
Ama,her zaman küçüğü sever,büyüğü sayardık
Yorgunluk mu,bizden uzak olur
Uyumaz her gece sabahlardık
Damarlarımızda kan yerine kelebek uçururduk
Gün doğumu,gün batımı arasında
Sevdaya susamış yüreklerimize
Kana kana su içirirdik
Kurumuş hazan yaprakları arasında öpüşür
Su yürürdü ıslatırdık dudaklarımızı
Elele tutuşurken,bedenlerimiz yanardı
Takıldığımız salaş bir sahil çay bahçemiz vardı
Ulu çınar ağacının altında oturur
Demli iki çay söylerdik,ince belli bardaktan
Bir taraftan çayı yudumlarken
Bir taraftan çalan müziğe eşlik ederdik
O kocaman yüreğimize güneşler doğar
Gözlerimizi kapatırdık mutluluğa
Şimdi bakıyorumda nerden nereye geldik
Acımasız hayat, kırk parçaya bölmüş bizi
Bir tarafımız yaz bir tarafımız kış olmuş
Zoraki yaşadığım şehre alışmaya çalıştıkça
Gençliğimi yaşadığım o günlere dönmek istiyorum
Gözlerim kapatıp,evrenin sesini kısıyorum hayalimde
Ruhumu böyle terapi etmeye çalışıyorum
Yaşama özgürlüğü kısıtlanmış
Hırsdan kötülükten başka bir şey yok hayatta
Çıkar elde etme dürtüsü,bencillik ikiyüzlülük
Sevgi ,saygı denilen bir şey kalmamış
Yaşadıkça ister istemez bazen ben bile bencilleşiyorum
İnsanların yüz karasını görünce
Özlüyorum geride yaşadığım her şeyi
Nefret ediyorum bu ölümcül kayboluştan
Bu hayatın dipsiz karanlığından
Ağır bir yük var omuzunda
Artık sol yanım boşalmış,kederle gülümserken
Ne kadar değiştirebilirim ki riyakarlıkları
“Az kaldı, sabret…” derken insan kendine
Bir bakmışsın
Kana kana su içtiğin o çeşme kurumuş
Ömrün sonuna gelmişiz
YEŞİLIRMAK
5.0
100% (11)