1
Yorum
22
Beğeni
0,0
Puan
335
Okunma
ı
Lisedeydim onu ilk gördüğümde
Şimdi kırkım bitmek üzere…
Bembeyaz gelinliği ve masmavi gülüşü ile
Babil prensesleri gibi inmişti gelin arabasından
Bir gülümsemişti
Sokağın nefesi kesilmişti
Bakakalmıştım
Güzellik denen kavramın nasıl bir şey olduğunu
Ben o gün kavramıştım.
ıı
Daha sonrada çok gördüm onu
Makyajlı, makyajsız
Çıplak ve giyinik halleri ile
Hiç değişmedi en güzelin o olduğu
Bir keresin de “o bu mahalledeki her kadından güzel” dediğim de
Bir hafta küs kalmıştık annemle
Gönlünü alabilmek için, az mı çiçek götürdüm valide sultana
ııı
Dranas’ın “Fahriye ablası”
Uşaklıgil’in “Bihter’i”
Sebahattin Alinin “Kürk Mantolu Madonna’sıydı”
Ah öyle güzeldi ki…
Güzelliğinden aynalar çatlardı.
O sokağa çıkınca, dokuz nokta dokuz şiddetinde sallanırdı şehir
Esas duruşa geçerdi çarşı pazar
Bilumum esnaf tayfası işi gücü bırakır
Aç gözlerle onu süzerdi
Evli erkekler of üstüne of çekerken
Şehrin bekarları çaresizlikten komaya girerdi
Bazen, arsız bir rüzgar uçururdu eteğini
Bir kahkaha atardı
Allah sizi inandırsın
Ağaçlar tebessüm eder, kuşların etekleri zil çalardı
ıv
Lise sonda, yeki-dü’ye düştü zarlar
Ve yattı bütün kuponlar
“Kumar borcu namus borcu” diye kapıya dayanınca
Açgözlü simsarlar
Yalnızlığa ipotek etti onu, alna dayanmış bir altı patlar
kambur kambur üstüne geldi mutsuzluk
Sepya fotoğraflar gibi sarardı gülüşünün rengi
Artık ne zaman görsem onu yalnızdı
Islığını yitirmiş bir rüzgar gibi sessiz
Yolcusuz limanlar gibi ıssızdı
v
O ölümcül yalnızlıkta sızdı içimize
Ateşle barutun o şehvetli dumanı
Farkına varamadık
Fark ettiğimizde ise, artık çok geçti!
Evrim geçirmiş bir aşk ya da aşkım’sı bir şey miydi
Bilmiyorum
Bildiğim Lirik bir senfoniydi
Hiç uyanmak istemediğim bir rüya kadar güzel
Hiç duyulmadık bir masal kadar özeldi
Pencerelerin karaltısında, gizli bir geçit bulmuştuk mutluluğa giden
Dört kitabın dördünde günah olsak bile
Çözüp aşkın firuze düğmesini
Kırbasından döke saça su içen bedeviler gibi
Döke saça içtik aşkı
vı
Üniversite bittiğinde, soldu bir şeylerin rengi
Çoğalan beklentilerle kirlendi sular
Cevapsız kaldı soru işaretleri
Paslı acılar çıktı kınından
Ağırlaştı aşkın dayanılmaz hafifliği
Sondan bir önceydi
Buluştuğumuz o köhne sokağın kuytusunda bana sımsıkı sarıldı
Bana daha öncede çok sarılmıştı
O gün bebeğini cami avlusuna bırakan bir anne gibi sarıldı
Gözyaşıyla ıslanmış dudakları ile beni defalarca öptü öptü..
Tam gidiyordu, sarıldı yine öptü
Ş a ş ı r d ı m!
Akşam eve dönerken
Penceresinde “Sahibinden Satılık” ilanını görünce
O gün beni son kez öptüğünü ve…
Bazı aşkların bitmesi için yaşandığını
Bazı aşklarınsa, biterken başladığını
A n l a d ı m !