İlhamın başşehrinde tutukluyum ben.
Türediğim kadar şiirlerden tünediğim
Evham ve Elham dolu gönül pencerem
Aşka mazhar lebiderya ruhuma konan
Paye versem ne vermesem ne ki?
Yalnızlığımın ilacına tek merhem iken
Devasa bir denizde
Belki de kayıp bir lahitte
Tutuklandığım varsa yoksa aşkın cennetim bildiğim
Görkemli o tek o eşsiz münferit hecesinde
Konakladığım özlem
Koyuverdiğim yaşlarım
Bir yasa mahiyetinde yas ile örülü saçlarım
Neyden ibaret ise cihan
Bir örgüt
Bir küme
Bir dizgi
Bir şiir
Aslında her hücreme nüfuz eden bir sihir
Endamına kapıldığım şu sonsuzluğun
Darmadağın ettiği kadar ruhumun
Konduğu
Her dal her pencere her yürek
Demek ki dokunulmazlığı varmış iç sesimin
Zuhur ettiği kadar da her dilek
Rotası kayıp bir minvalde
Dikiş tutmaz aşkıma ne mi hacet?
Göğün endamlı bulutuna sinen kokum misali
Yerkürenin katmanları arasında kaybolduğum bir meali
Bana bahşeden Rabbime müteşekkir
Akil sözcüklerin batıl rotasında gizemli bir nehir
Ve imbat geceleri
Bir eksik bir fazla ne değişecekti ki?
Devası aşk dermanı davası aşk
Ruhun kırık kaportası
Şekli şemaili uyumsuz bir şehirde
Biçimlenen duygularımın nüansı
Ve aksayan adımlarında şivesi
Kayıp bir minvalde
Belki de Şimal yıldızı
Gözlerimin ta içinde saklı
Rüya misali bir ömrü
Bahşetti mademki yücelerin yücesi Rabbimi
Andığım her gün her gece her an
Uyakların solduğu
Ulakların kaybolduğu
Umudun frekansında fevri sevdamın defansında
Sözcüklere eş değer
Aşkı layığı ile yüklenen omuzları
Taşımayacağı yükü vermezken Tanrı
Ve işte varsın olsun yalnızlığın aymazı
Bir rüzgâra kapıldığım
Ve aralıksız mezar taşıma not aldığım
Ta ki kapanana değin kepengi hayatın
Bir çakıl taşı misali
Arkama serptiğim gözyaşı
Varsın olsun yasımın ihlali
Kurşun dökecekken başıma
Bir başıma yürüdüğüm yalnızlığın yollarında
Varsa yoksa İlahi Aşkın müridi
Sönmez iken feri
Rabıtasında saklı her imgesi her neferi
Bahşettiği kadar yüce Huda
Soluksuz kaldığım yerin göğün fermanı
Bir şiire daha attığım imzanın ertesi
Gönül gözümle rahatlıkla daldığım uykuda
Ansızın gerçekleşmişken her hayalim…