0
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
406
Okunma

dar vakitlere
uyanmakta kızıl akşamlar
fırtına sessizliğinde usum
birazdan kopacak kıyametin
vaveylası
tüm gemileri yakacağım
alev alev okyanuslar
sert poyrazlarda indireceğim
yağmurları
söküp atacağım çiçekleri
cam kırıklarında ağlayacak yansımalarım
sessizce kaçacaksın kalbimin en kuytularına
gizleneceksin
volkanlar
patlayacak dağlarımda
her yer magma çatlayacak damarlarım
kan revan içinde sürüneceğim
umarsızca seyredeceksin
bendeki yangınları
çırpındıkça
minik bir serçe duvarlarıma vuracak
söndüreceğim ışıkları
zavallı kelebekler körebe oynayacak
bir boşlukta yankılanacak çığlıklarım
usulca tıkayacaksın kulaklarını
çöllere
vuracağım kendimi
bir akrep sokacak gözlerimden uyuşacağım
kavrulacağım kızgın kum tanelerinde
akbabalara yedireceğim
leyla’nın leşini
mecnun’a yeter diyeceğim
yeter bırak gitsin
unut
mavi uçurtmalarla
şiirler yollayacaksın bana keseceğim İpini
sam yellerinde savrulacak kelimelerin
susacak dillerin lâl
zemheride
vuracağım güneşi sol yanımdan
buz kesecek yüreğim kayıp düşeceksin yerlere
içim dışım viraneye dönecek kurtlar uluyacak dolunaylarda
baykuşlar tüneyecek kırık dallarımda
ve
oyalı bulutların eteğinden
gün doğacak bir martı çığlığında gelecek ölüm
can verecek ellerimde
içimdeki sen
......
ayşe uçar
-2010