öğretilen basamakta tekrarlı adım
yeni bir gece, becerisi standart
selam ve merhaba

dinazor eğiten kadınlar gördüm
stantların boğazında kemikten koşum
az iç çekince dairenin çeyrek çapından
çok germen olup çok türk kası yapmak
çok lavabo üretimi gerektiyordu
yoruluyorum diyemezdim
biçok kırbacın izli ayıbı lastikli aklımda
bilmiyorum kaç allıpullu kadınlık
yaşamıştı evrilmeyen zamana

çekimli sopalar bel kemeri kullanmalı
temasına kalınan kütle ağır
dediklerimi silerim yarına düşünme
salyasümük bir yoğunumun çamurlu nefesi
yayıyor sağanaklı bedenini
turunç kokan sokaklara
hep bu eğimler, eğilmeler ama
kot hesabından sürat alan
bi kavanoz tahinli, susamlı kurabiyeyi
tüketsem di açlığıma şimdi
dilimle almadan dudağına kalan kırıntı taneyi
doyup, düşçe uyuyamazdım ki

o kadınlar başka kadın, ben alakasız
bir başka gecede, başkasının düşüncesine folkart
son bayraklı da farkettim ikisini
başkalaşım iyiyeyse kıymete değer
yoksa insan gök otuz beşe gömülse ne
yüreklerin aynasında yüzler görmeden
dinlemeden çıplak ayakla toprağın vasiyetini
oradaydım duvarlar yıkılıyorken
şifasından ısırıyordu yarını kerpiçten yılan
geceydi, sen de vardın
içimizi akıtmadan,
mumyaladık birbirimizi