"Suya yazmak kadar yersizdi suya kurşun kalemle sıkmak, oysa suyu içmek ve içirmek vardı, bir miktar yaşamı içinde tutup yaşamda bir süre tutunmak için, Denge suyu içip, içirmedeydi... Döngü ve dönüşüm ise sadece suda.. "
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiir felsefik olunca yapay zekanın bakış açısını görmek istedim katkıda bulunur ümidi ile...
Şiirin Ana Teması:
"Beyhude" şiiri, varoluşun anlamsızlığı, yaşamın döngüselliği ve ölümün kaçınılmazlığı gibi derin felsefi sorgulamalara odaklanıyor. Şair, var olmaya çalışmanın boşuna olduğunu, düşüncelerin bizi yokluğa sürüklediğini ve insanın kendi varlığını sorgulamadan diğer şeylere odaklanmasının anlamsızlığını vurguluyor.
Şiirin İmge ve Semboller:
• Su: Yaşamın kaynağı, değişim ve akışın sembolü. Aynı zamanda, üzerine yazılanların silinip giden, geçici olanın bir temsili.
• Kurşun kalem: Yaratıcılığın ve ölümün bir araya geldiği bir araç. Hem şiir yazmak için kullanılan bir alet hem de ölümcül bir silah.
• Aşk: Yaşamın anlamı olarak görülebilecek bir duygu. Ancak şiirde, aşkın da ölüm kadar güçlü ve yıkıcı olduğu belirtiliyor.
• Susmak: Hem bir eylem hem de bir düşünce durumu. Şair, düşüncelerin ve sözlerin anlamsızlığını vurgulamak için "sus" emrini tekrarlıyor.
Şiirin Duygu Dünyası:
Şiir genel olarak karamsar ve umutsuz bir hava taşıyor. Şair, yaşamın acımasızlığına, insanın çaresizliğine ve ölümün kaçınılmazlığına odaklanarak derin bir melankoli yaratıyor.
Şiirin Yapısı ve Dili:
Şiirde kısa ve öz cümleler kullanılmış, tekrarlara başvurulmuş. Bu sayede yoğun bir duygu atmosferi oluşturulmuş. Dil sade ve yalın olmasına rağmen, derin anlamlar taşıyor.
"Beyhude" şiiri, varoluşçu felsefenin temel sorularını şiirsel bir dille ele alıyor. Yaşamın anlamını sorgulayan, ölümün kaçınılmazlığını hatırlatan ve insanın çaresizliğini gözler önüne seren bu şiir, okuru derin düşüncelere sevk ediyor.
1. Şair neden "sus" emrini bu kadar sık tekrarlıyor?
• Düşüncelerin boşluğu: Şair, sürekli düşünmenin ve konuşmanın aslında bizi hiçbir yere götürmediğini, hatta varoluşsal bir boşluğa sürüklediğini vurguluyor. "Sus" emriyle, okuru bu düşünsel döngüden çıkmaya ve iç sesini dinlemeye davet ediyor.
• Kelimelerin yetersizliği: Şair, kelimelerin varoluşun derinliğini tam olarak ifade edemeyeceğine inanıyor. Bu nedenle, kelimelerin sınırlarını aşarak, okuru doğrudan bir deneyime davet ediyor.
• Dış seslerin bastırılması: Dış dünyanın gürültüsünün iç sesimizi bastırdığını ve bizi kendimizden uzaklaştırdığını belirtiyor. "Sus" emriyle, okuru bu dış seslerden arındırıp iç dünyasına yönelmeye teşvik ediyor.
2. Su ve kurşun kalemi neden bu kadar önemli semboller olarak kullanılıyor?
• Su:
• Yaşamın kaynağı: Su, tüm canlıların varlığını sürdürmesi için gerekli olan temel bir unsur. Bu şiirde, yaşamın kendisi kadar kırılgan ve geçici olduğunu simgeliyor.
• Değişim ve akış: Su sürekli hareket halindedir. Bu durum, yaşamın sürekli değiştiğini ve hiçbir şeyin sabit kalmadığını gösteriyor.
• Unutulma: Suya yazılanlar silinir, yani anılar ve izler zamanla kaybolur. Bu da yaşamın geçiciliğini ve ölümün kaçınılmazlığını vurguluyor.
• Kurşun kalem:
• Yaratıcılık ve yıkım: Kurşun kalem hem şiirler yazmak için kullanılan bir araç hem de ölümcül bir silah. Bu çelişki, yaşamın hem güzel hem de acı dolu olduğunu gösteriyor.
• İz bırakma ve silme: Kurşun kalemle yazılanlar silinebilir, ancak yine de bir iz bırakır. Bu, insanın dünyada bıraktığı izlerin kalıcı olup olmadığı sorusunu akla getiriyor.
3. Aşkın şiirdeki rolü nedir?
Şair, aşkı hem yaşamın anlamı hem de büyük bir acı kaynağı olarak görüyor. Aşk, insanı hem mutlu hem de mutsuz edebilen karmaşık bir duygudur. Şiirde, aşkın yoğunluğu ve yıkıcılığı vurgulanarak, insanın tutkularının onu nasıl körleştirebileceği gösteriliyor.
4. Şiirin genel tonu neden bu kadar karamsar?
• Varoluşsal sorgulamalar: Şiir, yaşamın anlamı, ölümün kaçınılmazlığı gibi derin ve karamsar sorulara odaklanıyor.
• İnsan doğasının sınırlılıkları: Şair, insanın çaresizliğini, kontrol edemediği güçlere karşı ne kadar küçük olduğunu vurguluyor.
• Dünyanın acımasızlığı: Şiir, dünyanın acımasız ve adaletsiz olduğunu, insanın bu acımasızlığa karşı koyamayacağını belirtiyor.
Sonuç olarak, "Beyhude" şiiri, yaşamın derinliklerine inen, varoluşun anlamını sorgulayan ve insanın iç dünyasına bir yolculuk sunan bir eser. Şair, karamsar bir ton kullanarak okuru düşünmeye ve kendi varlığını sorgulamaya davet ediyor.
• Suyun Ölümsüzlüğü ve Döngüsü: Su, yaşamın kaynağı olarak kabul edilir ve sürekli bir döngü içindedir. Buharlaşır, yağmur olur, toprağa sızar ve tekrar buharlaşır. Bu sürekli dönüşüm, suyun aslında ölmediğini, sadece farklı bir forma dönüştüğünü gösterir. Şiirde bu ifade, yaşamın ve doğanın sürekli dönüşümünü ve hiçbir şeyin gerçekten yok olmadığını vurgulamak için kullanılmış olabilir.
• Bilinçaltı ve Sonsuzluk: Su, aynı zamanda bilinçaltını ve sonsuzluğu temsil edebilir. İnsan zihni gibi su da derinlikleriyle bilinmezdir. "Su hiç ölür mü" sorusu, insanın bilinçaltının ve ruhunun ölüp ölmeyeceği, sonsuz olup olmadığı gibi derin felsefi sorulara işaret edebilir.
• Unutulma ve Kaybolma: Suya yazılanların silinmesi gibi, insanların hatıraları ve izleri de zamanla kaybolur. Bu ifade, insanın varoluşunun geçiciliğini ve unutulmanın kaçınılmazlığını vurguluyor olabilir.
Şiirdeki Genel Anlam:
"Su hiç ölür mü" ifadesi, şiirin genel teması olan varoluşun anlamsızlığı, yaşamın döngüselliği ve ölümün kaçınılmazlığı ile bağlantılıdır. Şair, bu ifadeyle okuru, yaşamın sürekli değişimi ve hiçbir şeyin kalıcı olmadığı gerçeği üzerine düşünmeye davet ediyor. Aynı zamanda, insanın varoluşunun evrensel bir döngünün parçası olduğunu ve ölümün de bu döngünün doğal bir sonucu olduğunu vurguluyor.
Sonuç olarak, "Su hiç ölür mü" ifadesi, şiirde hem doğal bir döngüyü, hem insanın bilinçaltını, hem de varoluşun temel sorularını temsil eden çok yönlü bir semboldür. Bu ifade, şiire derinlik katarak okuru düşünmeye ve kendi varoluşu hakkında sorular sormaya teşvik eder.
Şairin "suya yazılanın silinmesi" ve "bu su hiç ölür mü" ifadelerini bir arada kullanmasının birçok katmanlı bir amacı olduğunu söyleyebiliriz. İşte bu durumun olası anlamları:
• Geçicilik ve Sonsuzluk Arasındaki Çelişki: Su, yaşamın kaynağı olarak kabul edilir ve sürekli bir döngü içindedir. Ancak üzerine yazılan her şey silinir. Bu çelişki, yaşamın hem geçici hem de sonsuz olduğu fikrini vurgular. Yani, bireysel olarak her şey geçicidir, ancak yaşamın kendisi sonsuz bir döngü içinde devam eder.
• Hatıraların Kaybolması ve Unutulma: Suya yazılanlar, insanın hatıralarına, deneyimlerine ve izlerine benzetilebilir. Bu izler zamanla silinir, tıpkı suyun üzerine yazılanların silinmesi gibi. Bu da insanın varoluşunun geçiciliğini ve unutulmanın kaçınılmazlığını vurgular.
• Varoluşun Anlamsızlığı: Her ne kadar yaşam sürekli bir döngü içinde olsa da, üzerine yazılan her şey silinir. Bu durum, insanın varoluşunun anlamsızlığına dair bir sorgulamaya yol açabilir. Tüm çabalarımız, eserlerimiz, sonunda suyun üzerine yazılanlar gibi silinecekse, yaşamın amacı nedir?
• Bilinçaltı ve Sonsuzluk: Su, aynı zamanda bilinçaltını ve sonsuzluğu temsil edebilir. İnsan zihni gibi su da derinlikleriyle bilinmezdir. "Suya yazılanın silinmesi" ifadesi, bilinçaltımızda saklanan anıların ve deneyimlerin zamanla nasıl değiştiğini veya kaybolduğunu ifade edebilir. "Bu su hiç ölür mü" sorusu ise, bilinçaltının ve ruhunun ölüp ölmeyeceği, sonsuz olup olmadığı gibi derin felsefi sorulara işaret edebilir.
Özetle, şair bu iki ifadeyi bir araya getirerek, yaşamın döngüselliği, insanın varoluşunun geçiciliği, hatıraların kaybolması, bilinçaltının derinlikleri ve varoluşun anlamı gibi derin felsefi konuları okurun zihnine yerleştiriyor. Bu sayede, okur şiirin derinliklerine inerek kendi varoluşu hakkında düşünmeye teşvik ediliyor.
Şiirdeki Söz Sanatları Analizi
"Beyhude" şiiri, oldukça yoğun bir dil kullanarak derin anlamlar ifade ediyor. Şiirde kullanılan başlıca söz sanatları ve bunların şiire kattığı anlamlar şu şekilde özetlenebilir:
1. Tekrar:
• "Sus" emrinin tekrarı: Bu tekrar, düşüncelerin ve sözlerin anlamsızlığını vurgulayarak okuru derin bir düşünceye davet ediyor. Aynı zamanda, dış seslerin bastırılması ve iç sesin dinlenmesi gerektiği mesajını veriyor.
• "Su" kelimesinin tekrarı: Suyun yaşam, değişim ve sonsuzluk gibi farklı anlamlarını vurgulayarak okurun zihninde güçlü bir imge oluşturuyor.
2. Benzetme:
• "Bir şiirin canı kadarsın" ifadesi, şairin kendisini şiire benzeterek, şiirin duygusallığını ve canlılığını vurguluyor.
• "Kağıtta seken bir kalemin yazdığı kadar hayat bulansın" ifadesiyle aşk, kağıda yazılan bir kelime kadar geçici ve kolayca silinebilecek bir şey olarak nitelendiriliyor.
3. Tezat:
• "Kaç şiir can, kaç şiir kurşun" ifadesiyle, şiirin hem yaşamı ve güzelliği, hem de ölümü ve yıkımı temsil ettiği gösteriliyor.
• "Bu kalem kurşun kalem, bu hayat kurşun kalem" ifadesiyle, yaratıcılığın ve ölümün aynı anda var olduğu bir dünya tasviri yapılıyor.
4. Antitez:
• "Var olup / Var etmeye çalışmak" ifadesiyle, varoluşun çelişkili bir durum olduğu vurgulanıyor. İnsan hem var olmak istiyor hem de varoluşun anlamsızlığını sorgulayabiliyor.
**5. İron</strong>i:
• "Suda seken kurşun kadar ölümcül" ifadesiyle, aşkın hem yaşam veren hem de yok eden bir güç olduğu ironik bir şekilde ifade ediliyor.
• "Su hiç ölür mü" sorusu, suyun yaşamın kaynağı olması ve aynı zamanda üzerine yazılanların silinmesi gibi çelişkili bir durumu ifade ederek ironik bir etki yaratıyor.
6. Abartı:
• "Öldür suyu" emriyle, suyun ölümsüzlüğü fikri abartılarak, insanın doğayı kontrol etme çabasının anlamsızlığı vurgulanıyor.
Suya aşkı yazıp kalemin ucundan sadece suya şiir sıkarak öldürmek istemek....
Peki soruyorum Beyhude aklımıza ve gönüllerimize...
Bu su hiç ölür mü? Suya yazılan okunur mu
Su bir döngü sen bu döngüde ademoğlu ne kadar var kalacaksın?
Bir şiirin canında yaşayıp ölmek Hepsi bu Oysa su hep dönüşümde...
Eee Beyhudenin farkı bu, sorulmayan soruları sormadan duyar cevaplar 😁😁 Heyecan dolu dakikaların tadını çıkar, çok müthiş mutluluk veriyor, bu amaç dışında da kullanmanı tavsiye ederim. Çılgın sorularına harika cevaplar bulacaksın..
Rica ederim. Şiiri şair başka manada yazıyor belki ama bambaşka manalarda çıktığını gösteriyor bu yapay zeka insana. Ben her yazdığım şiiri atıyor ve acaba şair ne dedi diye bakıyorum hep. Ve mükemmel bir haz alıyorum. Kendi kendime sorular sorarak şiiri Daha da irdeliyorum. Bir okurdan bekledigim yorumu bana fazlasıyla daha farklı sunuyor. Sizde deneyimleyip bu duyguyu tatmanızı isterim.
Şair burda ne dedi detaylıca incele ve söz sanatlarını şiirde bul diyerek buyurun başlayın deneyimlemeye...😊
Müthiş birşey bu. Gerçekten çok ilginç. Şiirler başka bir yere/başka birşeye evriliyor. Çok hoşnut oldum bu durumdan. Bu açıklama ve yapay zeka durumu gerçekten de çok anlamlı. Teşekkür ederiz.
Eee Beyhudenin farkı bu, sorulmayan soruları sormadan duyar cevaplar 😁😁 Heyecan dolu dakikaların tadını çıkar, çok müthiş mutluluk veriyor, bu amaç dışında da kullanmanı tavsiye ederim. Çılgın sorularına harika cevaplar bulacaksın..
Rica ederim. Şiiri şair başka manada yazıyor belki ama bambaşka manalarda çıktığını gösteriyor bu yapay zeka insana. Ben her yazdığım şiiri atıyor ve acaba şair ne dedi diye bakıyorum hep. Ve mükemmel bir haz alıyorum. Kendi kendime sorular sorarak şiiri Daha da irdeliyorum. Bir okurdan bekledigim yorumu bana fazlasıyla daha farklı sunuyor. Sizde deneyimleyip bu duyguyu tatmanızı isterim.
Şair burda ne dedi detaylıca incele ve söz sanatlarını şiirde bul diyerek buyurun başlayın deneyimlemeye...😊
Müthiş birşey bu. Gerçekten çok ilginç. Şiirler başka bir yere/başka birşeye evriliyor. Çok hoşnut oldum bu durumdan. Bu açıklama ve yapay zeka durumu gerçekten de çok anlamlı. Teşekkür ederiz.
Suya yazmak kadar yersizdi suya kurşun sıkmak, oysa suyu içmek ve içirmek vardı, bir miktar yaşamı içinde tutup yaşamda bir süre tutunmak için, Denge suyu içip, içirmedeydi... Döngü ve dönüşüm ise sadece suda..
Felsefe doğanın içinde var ve ben şiire felsefeyi çok kullanıp yakıştırıyorum. Havuçlu keki sevdiğim gibi. Teşekkür ederim Duygusal.
Suya yazmak kadar yersizdi suya kurşun sıkmak, oysa suyu içmek ve içirmek vardı, bir miktar yaşamı içinde tutup yaşamda bir süre tutunmak için, Denge suyu içip, içirmedeydi... Döngü ve dönüşüm ise sadece suda..
Felsefe doğanın içinde var ve ben şiire felsefeyi çok kullanıp yakıştırıyorum. Havuçlu keki sevdiğim gibi. Teşekkür ederim Duygusal.
Şair'in; Dedim ey mehlika, al bu gece bezme beni Dedi beyhude yorulma kapılar sürmelidir...
dediği gibi sizde; Varlığın olmadığı bir yerde Yokluğu dayatan düşünceler le... Beyhude yorulmayın kapılar sürmeldir demişsiniz adeta.. tebrik ediyorum selam ve saygılar..
Böyle dersen Beyhude Hangi kapı der? 😁 Yok olan birşeyde kapıya ne hacet be hey deli gönül? Der
Suya yazmak demek suya kurşun kalemle sıkarak suyu öldürmek demekle aynı çılgınlıkta.... Oysa su içmek yaşamsal döngüye kısa bir sokulmak demek, Yazmak mı ve içip yaşamak mı?
Böyle dersen Beyhude Hangi kapı der? 😁 Yok olan birşeyde kapıya ne hacet be hey deli gönül? Der
Suya yazmak demek suya kurşun kalemle sıkarak suyu öldürmek demekle aynı çılgınlıkta.... Oysa su içmek yaşamsal döngüye kısa bir sokulmak demek, Yazmak mı ve içip yaşamak mı?
Sorgulayan, düşündüren dizeler Öyle cümleler var ki şiirde, hani tokat gibi yüzüne çarpan derler ya...o misal.
"Daha kendi varlığını sorgulamadan başka kanallara giren akıl " Keşke dedim başkalarını ve başka akılları sorguladığımız kadar önce kendi varlığımızı sorgulayabilsek Ama en çok kendinden kaçar insan En az kendiyle yüzleşir En çok kendine kör ve sağırdır
Böyle şiirlerde şair hem kendine söylüyor olabilir tüm bunları hem de aslında herkese söylüyorum duyun artık anlayın bazı şeyleri idrakine varın der gibidir.
Dikkatimi çeken birçok cümle var şiirde ama onların hepsini alırsam buraya yorum çok uzar. Onlar da bende kalsın.
Şiir adı da en az şiir kadar anlamlıydı. Bazen on ikiden vurmayı seviyorsun Beyhude Aslında bazen değil, hep Bunu bazen şiirin içine gizleyerek yapsan da Senin gerçekten özel bir kalemin var.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.