Ömür miadım ha bitti ha bitecek
El aleme gülünç etme beni!
Yirmilik paslı çivileri seni seven gönlüme çakma!
Beni bana bırakma!
Beni bana küstürme!
Beni yâd ellere muhacir etme!
Yakınımı uzak etme!
Kemale ermiş bu nadide sevdamı, dumura uğratma!
Aşkın pazarında, sevdamı ucuza satma!
Beni hasımlardan sorma!
Betimi benzimi soldurma!
Seni konuk eden bu yufka gönlümü, hurdahaş etme!
Gecelerimi gündüze, gündüzlerimi geceye çevirme!
Leyla’sını kaybetmiş Mecnun’lara döndürme!
Uzun kış gecelerinde beni şirin uykulara hasret bırakma!
Oyuncağı elinden alınmış çocuklar misali, beni için için ağlatma!
Sevmeyi şiar edinen gönlümü, dumansız ateşlerde yakma!
Kuş uçmaz kervan geçmez yollarda, beni erzaksız bırakma!
Halden bilmeyenlere beni yerme!
Kamburlaşmış belime taşıyamayacağım sevda barlarını yükleme!
Pazılı güçlü bileklerimi er olmayanlara eğdirme!
Kabzası zebercet işlemeli tabancayla bana isyan naraları attırma!
Aşk ve sevdamı, gönül gergefinde ehil olmayanlara işletme!
Sevda mektebinde öğrenci et, ama mezuniyetimi geciktirme!
Tarihe mal olan sevdaların ana fikrini ezberlet!
Aşkın şarkı ve türkülerini tam kıvamında söylet!
Sevdanın körelmiş kılıçlarını çok keskin bilet!
Ama sana olan ulvi duygu ve düşüncelerimi görmemezlikten gelme!
Şirin, Aslı, Zühre, Züleyha, Zin ol yavuklunu bazen sevindir!
Sevda sürmeli gözlerimi yollarda koyma!
Mert ve babayiğitler gibi sözünün eri ol sözünden cayma!
Sevdalanmayanları insan yerine koyma!
Şeref konuğum ol, güldür seni ölesiye seveni!
Güldür ki, suspus olan gönlüm de gülsün!
Güldür ki, bedenimde katmerleşen yorgunluklarım da gitsin!
Güldür ki, sana olan sevda hazzım artıkça artsın!
Güldür ki, sevdalılar aşkımıza gıpta etsin!
Herkes her daim bizi konuşsun!
Güldür ki, sevda saksılarında aşk fideleri daha bir gür yetişsin!
Güldür ki, sayılı ömür miadım bereketlensin!
Güldür ki, didelerden insanı cennetlik eden sevda gözyaşları gelsin!
Şiarin beni güldürmek olsun!
Gülmek ve güldürmek vallahi de, billahi de, tallahi de sana çok yakışıyor!
02/ Eylül/ 2024