15
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1998
Okunma

Hücrem
Hasretle örülmüş dört duvar
İçinde kokuşmuş yalnızlıklar
Telleri kırılmış sazdan teselli türküleri
Akıllara ziyan bir karanlık
Umudun üç yerinden kırılmış elleri
Hangi perdemi aralasam hasret
Her günüm kelebek ömrü kadar
Söyle
Yokluğunda yağmurlar ektiğim gözün sürmesi
Belki bir gün diyerek sineye çektiğim kor
Uğruna sessizce şiirler yazdığım yar
İçimdeki özlem kuşlarını vuracak
Bir yürekli kurşun mu var?
Ahh bir bilsen
Hangi gün doğum sancısında bulunmadım
Şafaklar adımı ezberledi rüzgârlardan
Sırtımda bir çekilmez devran
Kaç gece sabahladım gözlerinin hayalinde
Ömür gömdüm adı yazılmamış kabirlere
Yas koydum sensizliğin adını
Bir garip sancıdır ki dizlerimden aşağı
Sığmıyor bedenime canım
Azadımı verdim ruhumun beklemelerde
Şafak saydığım geceler biter mi söyle
Oysa
Bir bakir sevdaydın gönlüme el değmemiş
Bir gonca gül ki kokusu ben de saklı
Her yolun bir sonu vardı gördüm
Dağlar bile sonunda denize dayandı
Bir ben dayanamadım yokluğuna
Her gece düş gözlerime hasretin
Ne olur bir gece düş gözlerime
Ne olur ver ellerini
Bir acımasız kurşun sıkalım geçmişimize
Beklemeler yormuyor yokluğunda
Adını alnıma yazdım sabrımla
Açtım kollarımı bir umutla
Gelirsin bilirim
Belki bugün
Belki yarın
Kucak dolusu kokunla…
SELMA PEKŞEN