2
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
368
Okunma
Hasretin kıskacıyla şu ömrümden vuran sır
Sarılmamış yalnızlık uzatır sürgünümü
Platonik ölümler sol yanımdan ısırır
Düzeltsen kırılacak deşip durma dünümü
Umudum vurulunca yoruldum demelerden
Melankolik fikirler sardı dört bir yanımı
Koştum mesafelere kaçıp mesafelerden
O ıslak gecelerde gel tayin et yönümü
Bedava ölür insan yaşamın pençesinde
Zaman ömrün kırkında savuruyor günümü
Bir veda havası var eylülün ensesinde
Sensizliğe yaslandım sen getirdin sonumu
Zamanı aralayıp bakarım aralıktan
Sana susadığımda göremedim önümü
Gece serpme üstüme korkarım karanlıktan
Şefkatinin böğründe sar sarmala kinimi
Siyah ip beyaz ipten şafakla sökülürken
Emer nefsi emmare seher vakti kanımı
Yosmalar pusudalar yıldızlar dökülürken
Bu ateş çemberinden gel de kurtar canımı
Sonsuzluk ırmağından üfle çoraklığıma
Günahın sürgününde biriktirdim anımı
Dönüşün ab-ı hayat olsun kuraklığıma
Düştüm parmaklarından dön de yücelt şanımı
5.0
100% (5)