’
Ahmet Bey’in oğlu doktor olmuş
Nigâr hanım’ın yeğeni mimar olmuş
Adam çobanlıktan gelip bakan olmuş
Çiçek sulayan yine mi vekil olmuş?
Vey be, önce şef, sonra müdür olmuş!
Delegeymiş, genel başkan yardımcısı olmuş
Güneş gözlüğü takıp tanınmamak için ünlü olmuş
Rektörün biri davayı çakmasınlar diye sünnet olmuş
Kollayıcı arkadaş Ağlama Duvarı’nda bir hoş olmuş
Adamın biri önce kurtarıcı, sonra diktatör olmuş
Bizim altta oturan yönetici asistanı olmuş
Tapu memuruymuş, on dairesi olmuş
Türkiye’de takdir etmek ise farklı olmuş:
Helâl olsun şerefsize nasıl da olmuş
Avrupa’da ise adamın biri bakan olmuş
Demişler, tamam olmuş da ne yapmış? Ne olmuş?
Descartes, je pense, donc je suis, demiş kendisi olmuş
Bir Garip Yunus varmış, derviş olup insanlığa ışık olmuş
Shakespeare, olmak ya da olmamak, demiş mütereddid olmuş
Mimar Sinan konuşmamış, yapmış,eserleriyle konuşur olmuş
Bir Bektaş varmış,elinde sıcak helva iki ayda Kâbe’de olmuş
Hocası hâlâ sıcacık olan helvayı görünce, Hacı Bektaş-ı Veli olmuş
Bir Nazım varmış, memleketten kaçmış, Bolşevik olmuş
Bir Necip Fazıl varmış, bir mücâdele adamı, bir üstad olmuş
İçeri öyle çok girmiş, çıkmış ki artık içeri girmeyi istemez olmuş
Bir de Osman Yüksel varmış, adam gibi adam, bir mücâhit olmuş
İçeri öyle sık girermiş ki, içeriden çıkmayı sevmez olmuş

Adnan Ünal "ö.ç.m "