11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1380
Okunma
Acıları şahlanmış vuruyordu İstanbul
tufan kopmuş kirpiklerinde
Yelesiz pençesiz kalmış bir aslanın
cılız soluğu genzinde
Şuursuz sürüyordu öfkenin kısrağını
şehvet kızıllığı çökmüş göğün üstüne
Magdelena’dan daha günahkar o yosmanın
-yuvarlak belinin- raksı büyüdü içinde
Gürbüz sarmaşıklar gibi göğsünde yükselen
ulvî minarelerin sesi yükseldi gökte
Zehrini boşaltan iki başlı yılanın
efsunu gözlerinde
Ağzından küfür sağanağının
zavallıca dökülüşü yere
Kör nefret mızraklarını boşuna
bir kez daha savuruşu
yok eden küçük arsız yüreklere
Dışarıda kesif çöp kokusu
gönül gençyılmaz
İstanbul