5
Yorum
26
Beğeni
0,0
Puan
1228
Okunma
I
-zangoç kaç kere çaldı çanı-say
canı yanar
inceden bir çizik
aynaya tutulunca uzayan akis
notre- dame
omurgasında bir esmeralda kıvrak dişi
gözlerinde bir gölge öyle vahşi
belirsiz
iyilik
kaç kırbaç
II
kuşun kanadını
suyun inadını
ezber eden zihin
dilinde kocaman bir -of
öyle mühim bir şey değil
ses sesi öptüğü zaman
akseden şırıltı biraz
paletlerde hep aynı sıradan soğuk
buzmavi düş monochrome
bildiğimiz her şey
zamana yenilerek soğuyor
öfkenin katılığı
"İhtiyar ırmaklardan geçip saçlarımız kara orman büyüsü"
bütün vahşiliğiyle barışık
yoldan çıkmış her şeyi toplasın
bin parçalı puzzle
III
güneşin ölüşünü...
bak uzak gri bir çizgide
pervasız söz
‘’çöl rengi bir elbise giydim’’
Nilgün Marmara (Kırmızı Kahverengi Defter)
26.9.2018