Bakmayın künyemize ’Türk-İslam’ payesine
Ne artık tarihe şan, ne mazluma limanız
Kuduran Siyonistin vahşet hikâyesine
Figüranlığa koşan, Teneke Müslümanız


Şehadet şerbetini yudumlarken Haniye
Sorulur mu leşlere ’Hâlâ kahkaha niye?’
Utanmadan sarılıp sayısız bahaneye
Celladına yanaşan Teneke Müslümanız


Ey kalemim! Özgürsün; dilediğin gibi yaz
Ölüler Diyarı’nda nasılsa duyan olmaz
Arsız ve onursuzca yaşamaktan alıp haz
Şeytanıyla yarışan Teneke Müslümanız


Yol almak gerekirken akılla, ferasetle
Gâh itle uğraşmışız, gâhi piyon Eset’le
Serinletip ruhunu bol nutuk, hamasetle
Vicdanıyla barışan Teneke Müslümanız


Belliyken Nemrutların adresleri, inleri
Bıktırdı lâf-ı güzaf intikam yeminleri
Riyakâr dualara ekleyip âminleri
Kınamalarla coşan Teneke Müslümanız


Irzımızı çiğnerken soysuz siyonist  çirkef
Yerin dibine batsın kınamanız ve esef
Kabul etmeseniz de; gerçek şu ki malesef;
Her zillete alışan Teneke Müslümanız


Dünyaya hükmettikçe beşli vampir şebeke
Her ’müslüman’ devleti aslında müstemleke!
Gazze’li can verirken işkence çeke çeke
Sahilde poz paylaşan Teneke Müslümanız!


Bu öfkem ele değil; kendime; çünkü Türk’üm
Öksüz kalmış bu davam, nefersiz kalmış ülküm
Aksini anlatsa da ihlassız secdem rükûm
Günahı arşa taşan Teneke Müslümanız


Sayemizde serpildi, büyüdü onca nifak
Umutlar paramparça, düşlerimiz un ufak
İslam Coğrafyasında şu acıklı hâle bak!
Birbiriyle dalaşan Teneke Müslümanız


Değil bin kez, bu kalem milyon kere bağırsa
Omuz bulmak imkânsız; dava kalbe ağırsa
O yüzden; şaşırıp da vahdet için  çağırsa
Aklı fikri karışan Teneke Müslümanız.


Devam ettikçe gaflet, nefsi tatmine meyil
Sıra sana gelecek; Haniye bir son değil
Mevcut ahvale göre hem zeliliz hem rezil
Tam bu asra yakışan Teneke Müslümanız


Mecit Aktürk