12
Yorum
30
Beğeni
0,0
Puan
566
Okunma

İlim billur bir pınar, her katresi bir ayet
Bir tek yudumu için saçlarıma ak verdim
Haddim değildir, lakin; hakkım olsaydı şayet
Hasleti soranlara; "İslâmî Ahlak" derdim
Fırsatını bulunca nokta koymazdım söze
Nutfeden bahsederdim, dikkat çekerdim öze
Kördüğüm zannedilen sırları çöze çöze
"Şu sonsuz kâinata ibret ile bak!" derdim
Nakledip resulümün ümmete hitabını
Koyardım rahlesine Huzurun Kitabını
"Tövbeyle temizleyip kirli gönül kabını
Allah aşkıyla doldur, inadı bırak!" derdim
O’dur diye eklerdim, Rahmân, Rahîm, El Azîz
Anlatmaya ne hacet; her zerrede O’ndan iz
"Bir virüs pençesiyle bin âh çeken ey aciz!
Bakî sandığın saray üç günlük konak" derdim
Yazları va’detse de her rüyanın tabiri
Son nefes ertesinde bizi bekliyor biri!
Hayat Yolu bahsinde gösterip bir kabiri
"Yönler farklı olsa da, işte son durak!" derdim
Mevzu dönüp dolaşıp geldiğinde ölüme
Âlime benzetirdim, ya da bir muallime
Dökülürken dilimden kalan üç-beş kelime;
"Mü’minler için vuslat, münkire firak" derdim.
Mecit Aktürk