1
Yorum
22
Beğeni
0,0
Puan
436
Okunma
’’Ehl-i Nazar bambaşka anlama sahiptir gerçek anlamın dışında kullanılmıştır... Ehl-i nazar; bilinmeyeni elde etmek için bilinenleri belli bir kaideye göre sıralamaktır. Osmanlıca da ise anlamı muska’dır...’’
Aklını beğenmiş insanlık bu nedenle akla bulaşmadı nazar…
Herkes alim kendince, bilmediğini bilen kaldı mı yeryüzünde?
En çok kendimedir sözüm değildir hiç kimseye vesselam!
&&&
And olsun!
Kaleme, doğru aktaran ele…
Okuyabilen göze, idrak edebilen akla
Unutmayan belleğe…
And olsun!
Çemkirmeyen dile, yüreğine nifak zerk etmeyen söze…
:
:
:
Visalesinden düşük sözcüklere yuh olsun!
Yuh ki deniz maskesiyle daldırırlar
Oysa derinlerinde ne kirler barınmakta…
Mevt ağızlarında zül saklı…
Çırpınsalar da zerre hakikat/leri çıkar açığa
Kabartıları bir katre aldanmışlığa
Ne kadar dalgalansa da
Kepezlik ömürdür şişkinlikleri…
Cürmünden kalan köpük kadar
Hiçlik gömülür mezarlarına
:
:
:
Yuh olsun!
Yuh ki damladan doğduğunu bilmemekte…
Densiz kibriyle alaycı kuşları dahi kendine imrendirmekte…
Bil!
Sadece bilmediğini bil…
En büyük marifet;-bilmediğini- bil/ebil/mek...
……
:::::
…..
::::
Ey dev aynasının Herkül’ü söyle?
Hangi nasihat dokunabilir ki cüssene
En akıllı sen!
-nazar-sız-sın!-
En daraşık hücrende dahi ne de nazlısın…