24
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2595
Okunma

ve gece başlar,sayfa kapatır gözlerini...
şişşt,sessiz ol,şiir doğacak geceye...
vebali ayaklarına dolanan,
içimde yeşeren semazenin,
savrulurken günah çıkaran,
eteğine teğelleyin beni...
kaçarsam bu derimle örülmüş çamur kokulu mağaradan
sallandırın saati saatine yakışmayan aciz bedenimi...
ezan sesinin en tiz haline gömün
dağıtın içimde biriken uykulu sisleri
bir matem ki sesin içinde gezinen
gün başı ruh azaplarına sevda ekleyen...
gayrı bitsin şu dünyanın pişkin hasretliği
yar dediğim yar değil,kavuşsun yaradana nağmesi içliliğim...
şayet dinlersem beş vakit namaz sesini
gönderin cehenneme fışıldaşan tüm iblisleri...
dünya denen bu karmaşık alfabe
benim çözemediğim nurlu bir methiye...
yoruldu ellerimdeki yaşlı melekler
eskiyen beni niye almazsınız ötelere içimdeki azrailler...
kurban olurum aşkı zikreden Kuran sesine,
ben utanırım cehennem ardına sana gelmeye...
bu dünya ki güzelliği kadar ağır
yaradanın elinden çıkan zırhlı bir deneme tahtasıdır...
uslu çakallardır ki etrafıma tüneyen
kırmızı bir pelerin giymiştir zilli günahlar
dünya denen bu başyapıtta mavi umutlar
tekrar edilemeyecek bir kuzu-kurt hikayesidir...
ellerimden kayıp giderken nazlı zaman
ben hoyrat düşlerin albenisini sevmişim...
affet ya rab,ben çamurumu sensizlikten bozmuşum
öksüz dünya elinde sorularda kavrulmuşum...
bundan sonra hayat;
pembesi az bir sayfada
mat yürekli bir kurdeledir benim için...
_Bahar Liman_