6
Yorum
45
Beğeni
0,0
Puan
731
Okunma

....
avuçlarında kül ve ateş
yitik bir adresin duvağından düşer güvercinler
mutluluk geni çalınmış gelinler gibi ansızın yere
makam-ı İbrahim’den dirilir aşkın gülleri
ah o cehennem kararı hükmünde yandığım sen miydin
tepeden tırnağa kan
daha baharına bile nallanmadan
yirmisine yorgun ve revan
deli taylar geçer içimin bozkırlarından
melaline şahlanıp damar damar kanadığım
menzilinde ölüm ve isyan
zincirli kuyudan üşür ruhum
sen miydin ab-ı hayat diye kendime
kuytuluk bir uçurum aradığım
çıkar beni
simyası çürük yenilgilerimin gamlı sığınağından
yüzümün kalesine en fiyakalı acılardan direnişler yamalı
en zifin/en siyahından
kıyametler sızar kirpiklerinin sadağından
her istilaya /her acıya dayanır seddim
en çok yokluğun yıkar beni
sen miydin
macerası yokuşlarda biten zavallı bir taş gibi
geri geri yuvarlanıp durduğum
binlerce yıl ötesinden
kırağı kaplar iki boğazın da hıçkırıklarını
ortasında düğümlenir ayrılığın sevdası
asla kavuşamayan aşkların denizleriyiz sevdiğim
evvelinde engellerin kimyası
sen miydin
mahşeri bir yalnızlığın girdabında boğulduğum
sabahlar şivandır geceler yutar beni
ah o cemalinden santim-santim düş soluduğum
suların nefesiyle kırılır kandiller
yetmedi mi kıyamına kefen boyu viraneler
senin de kırılır aksi gözlerinde aynaların
uluyan rüzgarların en acemisine boyun eğmiş ürkek gemiler gibi
sen miydin seferinde durulduğum
kaçıncı yontu bu
kaçıncı huzursuz savruluştu bu
tahtın benliğimi sallar
ne ben kalacağım, ne izim ne de hiçliğim
nam şehri babil’in asma bahçelerinden kopan fırtına
dağıtsın göğünde kanayan bulutu
sonsuzluğu ikrar yaprak yaprak tutunduğum dal sen miydin
Irağında mevsimleri soldu tarihin
suretinden ücra, kaç kez aklımı çeliyor zanlı gözlerin
söylesene sevgili
azrail mi dokudu bakışlarını senin
sen miydin o kendime
cennetlik bir ölüm aradığım
_boran (arşiv)