Sığınma amaçlı bir liman değildi
hiçbir sabaha çıkmadı cennet oğlan
dibe vurdu
acı ve kuruydu şarap ‘’evet’’
ellerim kanıyordu
avazım çıktığı kadar cennet
cennet kız diye bağıracaktım.


Savaş
Normaldir diyordu kadının biri.
Ve öyle güzeldiki…
Eteği rüzgara karışmış
Tanrılar sızıyordu içime



Nakis
Bu liman asla son olmasın
Ağ atmasın hiçbir gece dolup gözlerine
Ve hiçbir tokat gurur kadar acıtmasın canını


Aynı gündüzler boşalıyor
Ve cennet kız düşüyor çocuğum gibi büyüttüğüm toprağa
Beklerken hala
Tökezliyor aklım, mantığım
Ve evet bir sende sızlıyor burnum sek bir rakı yudumlamışım gibi


Kültürler
Şehirler talan ediliyor
sen cennet kız
Başımı gömdüğüm o kazağı sana hibe ediyorum
Bir sana cennet kız.




‘’sıkıca tutmalı her bir limanı… nakis dolanmalı eteğine, güzel türlü danteller…kan değmemeli kadınınla uyuduğun çarşafa…şarapla kapatamazsınız o koyuluğu…tuz bile kokar gururun olduğu yerde…’’



Küçüğüz… oysa çok küçük

Zaman aşkıma tecavüz ediyor, durdur!!
Zaman elinde falçata anılarımı deşiyor, durdur!!!
Zaman elinde kezzap yüzümü dağlıyor, durdur!!!!

Durmadı


’’Cılızda olsa beklentileri için direniyor… gün be gün üzerine çöküyor hayat cennet kızın…
Ve siz o an...uyuyorsunuz…’’


zaman
İmzasını atıyor faili olduğu cinayetin altına




Beste/gül/Ferhat