4
Yorum
40
Beğeni
0,0
Puan
714
Okunma
bu sabah Mozart yoktu
Beethoven’le devam ettim
sanatsal bir çay bardağına benziyordum
içinde nane yaprağı
tadında annemin yanakları
aşkı şekillendiren bir şeyler vardı gözlerimin ucunda
biten ve heyecansız şeyler
balkona demir atmıştım. ayaklarım japon balığına benziyordu
nepal’in süzülmüş mürekkebi
hiç denemediği üzüm reçeli
mavi bir ipucu gibiydi
aptalca gülümsedim
sinirliydi ahşap masa
ayağında. bir kedinin intikamı
bu tatlı kaos hoşuma gidiyor
dolabın içine saklıyordum sabahı
Mozart kapıdaydı
babam. rüzgar koleksiyonunu vermek için gelmişti
çok sevindim. diyemedim
.