*YÜREK SIZISI

Yürek sızlama zamanı mı şimdi.?
Gece de gelen şafaktan önce
İçimi derinden etkileyen bir müzik,
Yıllar vahşi,
Karanlık diz boyu.
Gecede denizlerin söyledigi bir müzik gibi,
Batık gemilerin gece de çığlıkları gibi,
Daraldım sıkıntı bastı,
Sızlamaya başlayan yüreğim.
Yüreğin daraldığı zaman da,
İki tüfek sesi,
Bir kelepçe sesi,
Bir garip bakınmakta,
Köşe başından derin karanlığa,
Ölüm beter
Ayrılık acı,
Her şeyin acısı ölmeden ayrı kalmak.
Yaşamak kara batak gibi,

Kelepçeli adamlar koşar ardından,
Sızlayan yürekte zaman durur.
Yüreğin sızladığı zaman
Bir kovboy filmden bir parça,
Savaş romanında sevgiler özlem fıtığında,
Aşkların satıldığı emek sahnelerinde,
Bir yangın,
Kimsenin umurunda degil,
Ölümler çok ucuz,
Bakteriler bekliyor köşe başlarında.
Dünya dillerin de lisans yapmış.
Damarlar kan kusuyor,
Yürek harman yeri,
Sızlanmalar bedava.
Gözlerin görmedigi insan önünde,
Hayat iplikleri kopuyor,
Ve bir hayat daha son buluyor.
Görülmemiş zaman diliminde.

Gece gününü aratmıyor.
Ağlamak inlemek bedava,
Ağlıyor gözler nereye ne için.
Bıkmadan.
Sızlamayan yürek buz tutuyor.
Sızlama zamanı değil şimdi,
Ciğerler kötülük kusuyor,
Kötülüğe dokunmak bedava,
Ayaklarda pranğa olsa da,
Su taşımak kalburla, gözerle,
Yetimler denizine.
Günaydınlar çok süslü söyleniyor.
Yalancı sabahlar da,
Efsane sona yaklaştı,
Resmi mermili biri yaklaşmakta,
Unutulmadan hesabın bitirmek için.
Tokat kokuyor surat kısmında,
Parmak uçların da karıncalar,
Ve geriye sayım başlamış durumda,
Elveda yarın demek geçiyor akıl ucundan.
Sızılar son bulsun,
Gelmeyecek saat başlarında.
Ölüye yürek sızısını sormak,
Sokağın keyfi yerinde
Vatan emin ellerde.
Satanlar yumşak tüylü yataklarda,
Bir eli yağda,
Ölümü bilmezler şafakta gelen.
Günleri saatleri, bölmemek gerek
Yürek sızısına.!
17.06.24 / Saat 09,37 – Mehmet AY