7
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
517
Okunma
eskiden ne çok konuşurduk Martha
ben sana ölmeye gelirdim her seferinde
öldükçe. severdin saçlarımı
saçlarımın ucundaki dalgayı öperdin
kuzu gibi olurdu her ölüşüm
senin kolların vardı
çok köklüydü
bizim bahçeye benziyordu
içine yeni öyküler
merdivenli şarkılar
arsız. ekşi otlar düşünür
seyre dalardım
her seferinde ağzım açık kalır
içine sen kaçardın
uzun uzun hayal ederdim
uzun uzun öleceğim bir günü
kiraz ağaçlarına dinlenmeye gelirdi serçe kuşları
ağızlarına bizi düşürürdü her biri
her yerin anılarla çevriliydi
sen anlatır
ben sarılırdım
sonra sabahlar olurdu fark etmeden
sen omzuma tık tık yapar
kalbimde olup olmadığına bakardın
gözlerimi her açtığımda
uçsuz bucaksız gülümserdin
sonra
sol yanağımda bir çukur olurdun
oraya pamuk şekeri gizler
öyle giderdin
sen çok eskiydin Martha
köklü bir melek.
kanadında
durmadan ölmeye gelirdim
ölmeden yapamazdım
.