Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
redfer
redfer

Nasıl fırtınalar gizli insanın yüreğinde

Yorum

Nasıl fırtınalar gizli insanın yüreğinde

6

Yorum

33

Beğeni

0,0

Puan

569

Okunma

Nasıl fırtınalar gizli insanın yüreğinde

Nasıl fırtınalar gizli insanın yüreğinde



bir çengel takılır beyin kıvrımlarına
aklı inletir
kalbi kıvrandırır
uçurumlardan atıverir ayakları
kim, ne, nerede ve ne zaman
kalıplarından biri hangi cümlenin başına geçse
tüm saltanatlar yıkılır

ne mesela insanın kafasında daha iyi durur
düşünmek mi
veya düşünüp çözmek mi
sadece bunların ikisi bile
sonsuz bir zahmet ister

nasıl fırtınalar gizli insanın yüreğinde
hangi labirentler
hangi gömülü batık kentler
hangi şifreler
kalp atışları, karanlıklar, tüneller, dağlar ve güneş...

ne daha düz, daha durağan
daha çabasız ve sakin
hepsi huzursuz ve tedirgin bir edat sanki
mesela
nedensiz bir kuş uçmaz
yaprak düşmez
her nedende bir isyan
kabul görmemiş bir kader gizli

mesela
hangi neden bir günah işletir
küstürür, küfrettirir, cinnete sürükler
hangi neden köprüler kurar
mest de ettirir, aşka götürür
hangi neden hikmet sunar, ram ettirir

mesela ben hiç korkmadım
çünkü bana zarar veremeyeceğini biliyorum
insanın insana neler yaptığını
neler yapabildiğini gördüm
ben ölümü tanıyorum

artık korkacağım hiçbir şey kalmadı
uzun zamandır yaşadığım bu dünyada
gece gündüz demeden yaşıyorum
kendimle, geçmişimle ve acımla yüzleşiyorum her dem
tanık olduğum acılara
tanık olduğum vahşetlere maruz kalanlara borçluyum
korkusuzluğumu
ben ölümden korkmuyorum

bugün ,dünümden daha fazla cesaretliyim
hüzünlü ve yorgun gözlerim
donup kaldı öylece
o büyük sessizliğin ardından
şimdi ben ölüyüm

hissettiğim, mutluluk ya da sevinç değil
hissettiğim, vicdan azabı ve sorumluluk
yüz binlerin, milyonların gölgesi
yıllar boyunca peşimden gelir
ölüm bana vız gelir
ben ölmekten korkmuyorum

insan olmak, insan doğmak değildir
insan kalabilmektir
dünyanın hangi coğrafyasında yaşarsak yaşayalım
sahip olduğumuz o iç ses
bizi insan olmaya, insan kalmaya çağırıyor

zamanın kendini bile yakalamakta zorlandığı günlerdeyiz
hayal gücümüzün çok üstündeyiz
bütün dünya küçülmüş de
avucumuzun içinde masumane duruyormuş gibi
kendi elimizle esir alıyoruz kendimizi
düşünme ve hayal etme melekelerimizi küçültüp törpülüyoruz
ruhumuz boğuluyor kendi ellerimizle

bu bir hayal değil
kendi hayatımızdan daha gerçek
çok daha hüzünlü ,heyecan verici...
zamanına sahip çıkan insanın
acısına sahip çıkacak cesareti yok
duygusunu ve ait olduğu değerleri sahiplenemiyor
bedel ödemekten kaçınıyor

yaşadıklarının kendini yok etmesine izin veriyor
yaptıklarınla yüzleşemiyor
sürekli yok ediyor
sürekli parçalıyor
sürekli yakıp yıkıyor
sürekli buhran üretiyor

öyle birileri de var ki
vicdanından gelen sesi susturamıyor
batıp gideni istemem diyen ibrahim gibi olmak istiyor
akılların sınadığı zamanlardayız
ve hangi zaman olursa olsun
batıp gideni istemeyecek kadar
ibrahim gibi olmak zorundayız

nerede o eski dünya
nerede o eski merhamet
nerede özlem dolu kalp
seni nerede bulacağım diyen bir kara sevda
nerede...
nerede bırakıldıysa
hangi bağın içinde
hangi dağın uzağında
orada bulacak insan kendisini
bir gün mutlaka

redfer

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Nasıl fırtınalar gizli insanın yüreğinde Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Nasıl fırtınalar gizli insanın yüreğinde şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Nasıl fırtınalar gizli insanın yüreğinde şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
28.5.2024 19:24:32
Hissedilerek ve içtenlikle yazılmış duyarlı yürek sesinizi gönülden kutluyorum tebrikler üstâdım.
Kalemine ve duyarlı yüreğine sağlık diliyorum.
Sonsuz selam, duâ ve saygılarımla.
Allah'a emanet olun.
se
sedat hünker, @sedathunker
28.5.2024 15:13:07
Çok güzel şiir sevgiler saygılar selamlar sağlıcakla kal Allah'ın selameti üstüne olsun
Aksakal
Aksakal, @aksakal1
28.5.2024 15:04:38
Haz ve hüzünle okuduğum şiiriniz günümüz dünyasının şiiriydi Muhterem "redfer" Kur'an-ı Kerîm'in okuduğum bir çok yerinde rastladığım bir dünya zamanımızın dünyası. Düşünen, üzüntü çeken beyinler melûl, mahsun, adeta Kıyameti bekler gibiyiz. Sanıyorum ki artık hiç bir bağın içinde insan kalmadı, zulüm gören insanlık ötelerdeki koca dağların ardına kaçtı. Kendini dindar sayanların, dinin karşısında olduğu her eylemi din adına yaptıklarını söyleme hayasızlığından sonra; artık kimden hangi düzeni, insanlığı bekleyebileceğiz.? Bu düzene rahmet uğrar mı? Doğrusu ondan şüpheliyim. Tek tâbî olduğumuz Rab'bimiz imdat etsin gayrı. Tebriklerimi ifade ile gözlerinizden öpüyorum. Sağlıkla, selamlarımla Allah'a emanet kalın. (Aksakal)
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
28.5.2024 15:04:11
Rahmetli Sezai Karakoç
"Sapan toprakta ölümsüz iz bıraktı.
Demişti.
Zamanlara eğilmiş, belli belirsiz gülümsemişti. .

Bir yığın düşüncenin elinden tutmuş yol çiziyorsunuz.
Maşallah.
. Çok saygımla Üstadım
Çok saygımla
nejat hoca
nejat hoca, @nejathoca
28.5.2024 14:38:29
yaşadıklarının kendini yok etmesine izin veriyor
yaptıklarınla yüzleşemiyor
sürekli yok ediyor
sürekli parçalıyor
sürekli yakıp yıkıyor
sürekli buhran üretiyor

öyle birileri de var ki
vicdanından gelen sesi susturamıyor
batıp gideni istemem diyen ibrahim gibi olmak istiyor
akılların sınadığı zamanlardayız
ve hangi zaman olursa olsun
batıp gideni istemeyecek kadar
ibrahim gibi olmak zorundayız

nerede o eski dünya
nerede o eski merhamet
nerede özlem dolu kalp
seni nerede bulacağım diyen bir kara sevdalı
nerede...
nerede bırakıldıysa
hangi bağın içinde
hangi dağın uzağında
orada bulacak insan kendisini
bir gün mutlaka

Şiir önce bir bireyin yaşadığı içsel savaş ve sürekli kendini yok etme çabası anlatılıyor. Bu kişinin, yaptıklarıyla yüzleşememesi ve sürekli olarak kendi kendini parçalaması, bir tür umutsuzluğu ve kaybolmuşluğu yansıtıyor.

Sonra, bireyin zorluklara rağmen doğru yoldan sapmaması gerektiğini vurguluyor. İbrahim gibi olmak, her türlü kötülüğe ve zorluğa karşı direnmeyi, doğruluğu ve adaleti savunmayı simgeliyor.

Son bölümde, kaybolmuş değerler ve eski dünyanın merhameti, sevgi dolu kalpleri özlemle anılıyor. Şair, bu kayıp değerlerin peşinde bir kara sevdalının, özlem dolu bir arayışını tasvir ediyor.

Şiiriniz, derin bir yaşam tecrübesini ve kabullenişi dile getiriyor. Her bir dize, okuyucunun içsel dünyasına dokunarak düşünmeye sevk ediyor. Duygularınızın bu yoğun ve anlamlı ifadesi için kaleminize ve yüreğinize sağlık.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL