14 yaşında bir valiz bile bulamadan
Poşetin içine sıkıştırıp kıyafetlerimi çıkarken evden
Pazar sabahları özlem bitsin diye evi arardım
Annem açardı, sıkıldıysan, yorulduysan dön diyordu
Çok iyiyim diyordum ağladığım belli olmasın diye
dudağımı kanatırcasına ısırırken

25 yıl sonra başladığım bu yerde
Tabakta yanan sigara, geçmişe dalıp gidiyorum
Hala aynı hüzün fonda memleket meselesi
Masada viski şişesi elimde kadeh, yine hüznüm gözümde
Düşünüp duygulanıyorum geride yitirdiklerimi
Yaşanmamış çocukluk, parkta boş bir salıncak
Pencere kenarında gözü yaşlı ölümü özleyen bir adam

Çekip gittiğimden beri ne çok şey kararmış aydınlığımda
Oysa bu değildi hayallerim, yeniden doğacaktı güneş memleketime
Çocuklar oynayacaktı çim kaldırımlarda
Mutlu mesut bir gelecek büyütecekti Aybüke öğretmen
Bir kaç kendini bilmeze kurban etmeyecektik Eren’leri
Dicle’de Munzur’da balık tutarken oturup geleceğin Türkiye’sini konuşacaktık
Bir kadın sevecektim Vatan gibi, geleceğin Ömer’lerini Mehmet’lerini büyütecek

25 yıl sonra başladığım bu yerde
Tabakta yanan sigara yaşanmamış çocukluğa yanıp gidiyorum
Hala aynı düzen, fonda memleket meselesi
Masada viski şişesi elimde kadeh, yine hüznüm gözümde
Ölümü özleyen bir adam var içimde
Ölümü öldürmüş bir adam var içimde...