6
Yorum
34
Beğeni
5,0
Puan
576
Okunma
Gözlerimde büyük bir renk var
Aşk senmisin yoksa
Yitirdim sensiz baharlarımı
Çırpınan bir kuş misali umutsuzum
Seninle birlikte mahkumum geleceğin
Zindanına
Acılarımı yokluğunda avuç avuç
Gecelere serptim
Hayal ülkelerimde dolaştım, seninleydim
Düş kırıkları yaşadım her gece
Sana koşuyordum sanki gelmişçesine
Alev alev ellerimi sana uzatıyorum
Saçlarımda bir el dolaşıyor senin sanıyorum
Oysa rüzgarın geliyor... uğulduyor kulaklarım
Açıyorum gözlerimi... yine... yoksun !
Bak işte
Seni yazıyorum yine
Şiirlerimde mısra mısra
Bu gece seni gördüm düşler içinde
Hiç ulaşılmamış çöl gecelerinde
Papatyalar vardı ellerinde
Saçlarına taçlar takmıştın
Yaşadığımız zindanlar hayal miydi ne
Yoksa uyandırdı mı kabuslarımdan
Bir el, usulca bitti derken
Kapkara gecelerde kabuslarımız
Hala neden ? söyler misin ?
Acılar sebil sebil yüreğimde
Veda etmeden gitmiştin
Mavi kelebeğim
Şimdi
Ayları sayacağım
Şiirler yazacağım gelişine bestelenen şarkı diye
Dün nasıl başladıysa
Benim yalnızlığım vedasız bir akşamda
Senin hatıralarınla avundumsa
Şimdi kalan bu aylarda
Gelişine yazacağım mısralarımı
Mavi bir kalemle... umutlar mavi olsun !
Yalnızlığımda
Sensizliğimde
İşte dökülen geceye
Parmaklarımdaki tek dostum sigaram
Dökülen küllerimi savuruyorum geceye
Gecemde senin hayalinle uyudum
Çoktan alıştım kabuslara
Korkularımı alıp onlarla yaşadım
Maviliklerimi kara bulutlar kapladı
Sağnak yağmurlar yağıyordu üstüme
Kimse tutmadı ellerimden
Dolu dizgin gidiyordum hüzün denizlerine
Bir martı olup uçtum...süzüldüm süzüldüm
Hüzün denizlerindeki o martı bendim
Ve... yokluğunda
En yakın dostlara güvendim
Beni taa can evimden vurdular
Başımda estirdiler fırtınaların karasını
Yabancı ülkelere gittim izlerini aradım
Teselli olsun diye
Gece karanlığında bir ışık aradım
Gözyaşlarım tuzluydu bunu anladım
Islandım karanlıkların yağmurunda
İlham perilerinden bir dostluk umdum
Seni sordum
Yoktu hiç bir cevap
Kırıldı umutlarım
Mutluluğun kapıları kapanmıştı bana
Sen ey
Şafaklardan da güzel akşam
Gel unutalım karanlık gecelerini
Dostluklar kuralım, hayal bu ya
Kim ölmüş ki hayal kurmaktan
Sen ey kara bulut, mavileri kapadın !
Güneşim nerede ?
Sen... gece...geceden de siyah renkler
Kapatma mavilerimi
Örtme yıldızlarımın ışıklarını
Siyah tüllerini çek yana
Sen
Sen gelmişsin dün akşam
Beni aramışsın ... sesin hala kulağımda
İçimde sensizlik !
Gidişinle başlayan hicranım
Mazi geldi gözlerimin önüne hep
Avutmak istedim yanan yüreğimi
Yoksun... geceme çattım
Yağmurlarda yürüdüğümüzü hatırladım
Eski bir mektubun geçti elime
Açtım okudum dün gece... ağladım ağladım
Satırların sen olmuştu
Gözümdeki damlalara sarınmış
Konuştum onlarla
Cevap vermediler bana
Seni öptüm öptüm, kokladım mektubunu
Korkutuyor bu akşamlar beni
Sensiz sensiz
Duygularımdan damlalardı
Sana yazdığım bu mektubum
Hep son ayrılıştır bu diyorum
Bizim iki ayrılığımız vardı
Hiç terk etmeyen gözlerimi
Her hatırlayışta yeniden damlayan
Sımsıcak yakan kül eden duygularımı
O anne ; kimsesiz yabancı her şey ona
Etraf karanlık ; bir evlat var yanında
Uzağında ama... hep yanında
Bir korku çığlığı gibi uzuyor geceleri
Hüzün, ayrılık bu iki insanda
Hep son ayrılıştı bu... Çaresiz anda
Acılar sebil sebil yüreğinde
Gene o yılbaşı gecesi
Karlar yağacak yüreğime
Soğuk iliklerime işledikçe
Canımda benliğimde hissedeceğim
Üşüdüğünü !
Dün nasıl doğduğunu o Frankfurt kentinde
Yine gözlerimin önünde
Simsiyah saçlı bir bebeği
Hayal edeceğim
Hiç çıkmayacaksın düşlerimden
Günay Koçak
5. 05. 2024
5.0
100% (22)