Okuduğunuz
şiir
11.4.2024 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
EY VAVEYLAMI ÇALAN RÜZGÂR
yolum uzun yazgımın zifirisine bulanıyor özüm yer, gök şahidim olsun ben savrulurken bir öteye bir beriye gidenler gelmiyor geriye ümitler de muradına ermiyor
gidiyorum işte vedaları sökerek sözcüklerden geç kalmış vakitlerden imza altına alınamamış akitlerden gidiyorum
sensizliğimi dinliyorum dilimin ucunda isyankâr dalgalar ellerimin avucunda riyakâr halkalar toslarken bu aşkın meddi cezirlerine az mı gemiler batırdım göz göre göre
ey vaveylamı çalan rüzgâr o kadar güvenme kendine kanatlarımda yıllanmış aşk çırpıntıları içime attıklarıma kök saldım verdim şems yanıklarımı kendime bir star ısmarladım aklında bulunsun
not: Başta seçici kurul olmak üzere tüm edebiyat defteri üyelerine şiirimi günün şiiri seçtikleri ve değerli katkılarından dolayı teşekkür eder selam sevgi ve saygılarımı arz ederim.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Başlıklarda genellikle noktalama işaretleri kullanılmaz şeklinde bir anlayış olsa da vurgulanmak istenen anlamı doğru ifade edebilmek için bence kullanılmalı. Başlıkta benim kullandığım gibi. . “Hayalleryumağı” takma adıyla güne gelen şiirin şairini öncelikle kutluyorum. Zaten şiirinin başlığı beni cezbetti en başta. “Vaveylamı çalan rüzgâr” “ey”i de eklersek çarpıcı ve etkili bir başlık olmuş. “Vaveyla” Bu feryat, bu çığlık, bu haykırış bana Namık Kemal’in “Vaveyla” şiirini hatırlattı. Kısaca birkaç dizesini alarak hatırlatmak isterim. VAVEYLA Feminin rengi aks edüp tenine Yeni açmış güle misâl olmuş … Giriyor göz yumunca rü'yâma Benziyor, ayni, kendi hülyâma … Gül değil arkasında kanlı kefen!.. Sen misin, sen misin? Garîb vatan!.. * Namık Kemal; Vaveyla, 1. Nevha’dan. . Malumunuz, Namık Kemal hürriyet ve vatan şairi olarak bilinir. Vatanın, o günün şartlarındaki kötü gidişinedir vaveylası, feryadı… . Ümit ettiğini bulamayan, yazgısının en karanlığa saplanarak bedbaht olduğunu dile getiren, gidenlerin dönmediğinden, muradına eremediğinden sitemle dem vuran dizeler… Eskiler, eskidi be şair! ‘Söz’ senetti. İlla yazıp altına imza atılmazdı. Ağızdan çıktı mı bir söz, imza atılmış olurdu zaten. O zamanın akitleri günümüzün vakitlerine uymuyor artık. İsyan dalgaları, riyakâr halkalara galebe çalamaz. Karadeniz’de nice gemiler battı, batar. İster gemi güvertesine, ister dağların yücesine çık, vaveylanı orada haykır rüzgâra. Bence rahatlamanın en iyi yolu bu olur. Kendine nasıl bir “star” ısmarladın bilemem ama, asıl star (yıldız) olan güzel gönülle gönüllüce, çıkarsızca sevmek, sevdiğini baş tacı etmektir. Gökte yıldız ararken önündeki çukura düşmek de var kaderde. Yıldız aramaktansa yıldız olmak en güzeli. Şiir gibi yıldızlaşmak… Şiirdeki duygular gibi ışıltılı olmak… Gönlünüz şen, günleriniz gülşen olsun.
gidiyorum işte vedaları sökerek sözcüklerden geç kalmış vakitlerden imza altına alınamamış akitlerden gidiyorum
Bu şiir, yolculuk ve kader üzerine derin bir içsel sorgulama sunuyor. “Yolum uzun” ifadesiyle, şairin önünde uzun ve belki de zorlu bir yol olduğunu anlıyoruz. “Yazgımın zifirisine bulanıyor özüm” dizesi, kaderin karanlık yönleriyle iç içe geçmiş bir ruh halini yansıtıyor.
“Yer, gök şahidim olsun” ile şair, evrenin kendisine tanıklık ettiği bir anı ve yaşadığı deneyimleri paylaşıyor. “Ben savrulurken bir öteye bir beriye” dizesi, hayatın iniş çıkışları arasında kendini kaybeden bir bireyi temsil ediyor. Kaleminizden dökülen dizeler, derin bir anlam taşıyor. Tebrik ederim. Selam ve saygılarımla.
Bu şiir, yazarın içsel zorluklarını ve ayrılık acısını dile getirdiği duygusal bir içerik barındırmaktadır. Şair, ayrılık ve umutsuzluk üzerine yoğunlaşmış ve kendini yalnız hissettiği anları anlatmaktadır. Ayrıca, içsel çatışmalarını ve duygusal sancılarını dile getirirken, umutsuzluğun ve ayrılığın yarattığı acıyı ifade etmektedir. Bu duygusal yükümlülüklerle başa çıkmak için mücadele eden birinin iç dünyasına dair samimi bir bakış sunmaktadır.
Yer ve gök şahit olsun, şairin umutlarının gerçekleşmediğini ve vedaları sözcüklerden sökerek geç kalmış vakitlerden ayrıldığını dile getiriyor. Sensizlik ve isyan dolu dalgaların dilinden anlatılan dizelerde, şairin aşkın medcezirlerine karşı verdiği mücadele ve kendine olan güveni sorgulaması da yer alıyor. Son olarak şiir, içsel bir yolculuğun ve aşkın zorluğunun derinliklerine iniyor.
Kaleminizden ilham hiç eksik olmasın, sevgili dostum. Size en içten selam ve dualarımı iletiyorum. Sağlıkla kalın ve mutlu bir bayram geçirin. Sevgi ve saygılarımla.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.