Ekmeğe ve yaraya tuz
Taksiciler köprülerde iftar
Şu pencerede sevda kuşu
Bilip bilmediğim ne varsa
Ardında gölge bırakır...

90’larda insan soğuğu severdi
Çiğ düşerdi gönlümüze
Çay limon kokar
Mermere gazete düşer
Televizyonda şairler haykırırdı

Turnalar selam katarından ayrıldı
Beşikten gelmiyor mısraların ağlaması
Düşlerimiz güneşe kıvılcım atma telaşında
Izdırap denizinde gemiler dümensiz

Süt testisinde sekiz köşeli kasket
Yorgun bensizliğim varlığıma hasret
Girdapta yalnızlık ufukta gümrah karanlık
Bir gün ıstırap çekmeden
Elimiz tuz ekmek kokmalı
Yontmalıyız denizden tüm heyecanları

Badem ağaçlarında gülbaharı
Krizantemlerde girdaplar
Ben biraz tökezliyorum.
Sencileyin sancılar nerede ?
Şimdilerde buralardayım
Zincir gibi tutmuşum demirleri
Çift dikiş hayatıma parmaklarımı geçirmişim.
İlerde çay içelim
Kimse görmeden beni.