Dün deprem
Bu gün ılıca madeni
Yeni moda
Tükürdüğünü yalamak
Siyaset riyaset
Ve O meşhur deve hikâyesi!!




Kokuşmuş ne varsa
Salın başıma
Ruhumu yalayıp geçmiş
Köpüklü duş hayallerim
Üşümüşüm kalıntı bir mahalde
Tekinsiz masallar yurdu yüreğim…




Öksüzlerin ayakuçlarında
Yetim dualar
Dudak arası dillerde
Titrek sevgi sözcükleri




Nar şerbeti bir hülya
Duygu hırsızı bir başınalık
Çelik çomak oyunu
Yamalı pantolonumda ütü izleri
O zaman palaz denilirdi
Keklik cücüklerine
Şimdiyse
Arsız bir sofrada
Yutulan son lokmadan ibaret edep!




Köpüğü kördüğüm
Sabrı müneccim bir avuntu
Halime zeval çekik gözlü bir hayal
Aklım başımdan gidince
Sahipsiz cesetler birikir
Hafıza mezarlığımda
Ölmekle kalmak arası
Aksak bir atın nefesi olur ıslıklarım




Anlık bir ah
Azap ağam ak göynekli
Yüreğimde koyukahve bir mahşer
Bütün ipini koparanlar çalsın kapımı
Eyyy emekleyen emekliler
Son dem de
İki minik lokum
Bir acı kahve
Bir de
Hece hece
Bütün dizeleri zorlayarak
İkramiye müjdem var size




Çok öksürüyorum bu ara
Ne alaka bir düşünce düşüyor aklıma
Muhteşem süleyman’a inat
Muhteşem beşli çetenin sofrasında
Kuş sütüne davetliyim
Yolu açık olsun
Asgari ücretli ve dul yetim maaşı alanların
Ki
Milletin diline düşmesin
İtibarla tasarruf inancımız




Tipik topoğrafik coğrafik
Ahhh.. öldüm
Öldüm elinden öksürük
Kan deryası ortadoğu
Dilimde lanetli sözcükler
Gözyaşı dökerken Gazze’li çocuklara
Barış taşır hayfa limanına
Ticaret ehli gemiciklerim!!
Alakasız mevzularla gelmeyin bana
Zira aksanlı sözcüklerimi küfür sayarsınız




Enflasyon
Uçsuz bucaksız bir derya
Meclisim tarikat tedarikli
Takıntı olmuş ak sarayımın masraf listesi
Ak saçlı, aksakallı hayallerim
Hiç bitmesin
Ve de
Saltanatın devamı için
Katarlı katırlara el açıp
Kapısını çaldıysam
Dün düşman bildiğimin
Ne olmuş yani




Tık nefes bir tetris oyunu
Karamanın karanlığında
Ahlak abidesi bir vakfının surları içinde
Kırk dokuz çocuğa tecavüz
Ve bir kereden bir şey olmaz !!!
Yere batsın dini insanlıktan yüce görenler
Seviyorum seni annem
Ve teşekkür ediyorum
İsyan ihtivalı sütün için




Çıkınımda serçe sesleri
Korkum varsa kendi adıma namerdim
Yoksulluğa kurulmuş saatler hem de vaatler
Keşke yanı başımda olsaydın annem
Issız ve sessiz sesinle yine masallar anlatsaydın bana
Söylesene annem
Din nedir diye sorsaydım
Senin peygamberin küser miydi bana




Bu gün günlerden hayır’lı cuma
Zat-ı tabiatımdan abdestliyim ben
Ne kadar inançlıyım baksana anne
Konvoy kuyruğuma zil takıyor yetim haklı araçlar
Haaa zırhlar mı o zırhlar dış güçlerin uydurması
Her şey bir kenara
Senin bir nasihatini çok seviyorum babam
Bal tutuyorum
Yalamaktan yalama oluyor parmaklarım




Kayıp bir zaman
Yanağımda tükürüksüz dudak izleri
Teşbihte hata da oluyormuş bazen
Utancım suskunluğum kendime
Kaleme zincir vurmak demişti bir şair
Sanırım habersizdi
Oynak bir coğrafyada
Bir afattan sonra
Kulağa mecburi küpe olmaktan




Bunca kahredip ağladık
Az biraz da gülelim mi?..
Ne güzel başlamıştı şiir
Körkütük bir zaman…
Şiire hizmet…
Edebiyata saygı
Her şeyin bir bedeli varsa
Koşa koşa
Kanal İstanbul’a ortak olun beyler




Adım tevatür
Sözcüklerim pudra şekeri
Üç tadı bir arada
Bir kahve ikram edin bana
Yoksa intihar edeceğim
Ama
Annemsiz asla