3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2032
Okunma

ay saklanırken bulutların arkasına
masum öpüşlerinde kaybolurdum, gecenin
yıldızları sayardım tek tek gözlerinde
uyanırdım koynunda bilinmeyen sabahlara
doğardı güneş usulca gün soyunurken sabaha
çıplaklığını örterdi bulutlar
günün ilk ışıklarıyla
en sert esen rüzgarlarla yarışırdı nefesimiz
dev dalgalarda boğuşurken
can çekişirdi iç çekişlerde bedenimiz
güneşin sıcaklığını duymazdık tenimizde
en yakıcı sıcaklığı hissederdik dokunmalarımızda
cemre gibi düştüğünde arzular yüreklere
yasaklarda kaybolur terimiz karışırdı toprağa
ay ışığının yakamozlara düşen ışıltılarında
aydınlanırdı dünya yüreklerimizde doğardı güneş
ben gece olurdum sen gündüz
buluşurduk ya şafak vakti ya günbatımında
kızıl alev olurdu buluştuğumuz her yer
yanardı arzular akşamın kızıllığında
Mert YİGİTCAN - Candostum
Candostum’ ile birlikte yaptığımız şiir çalışmamızın ürünüdür.
Maltepe / istanbul 10 / mayıs / 2007 02,30 )