6
Yorum
35
Beğeni
5,0
Puan
574
Okunma
Yabancı bir şairin intihar girişimini dinliyorum her gece her gece
her gün ölüyor mısraların arasında,
sokakta yürürken, düşe kalka ölüyor
karnı ağrıyor, kaldırım aralarında tiner çeken çocukları görünce,
kaldırım çiçekleri laf atıyor, iyiliğine kötülüğüne
öbek öbek kazıyor etini karıncalar
her gün bir damla düşüyor ölüme
vapur sesleri, martı sesleriyle dans ederken
rüzgâr tarar saçlarını, dertli başının
kumlardan kalemiyle tane tane ölür şair
her cümlesini çalar saatler,
nefessiz yaşamayı öğrenir
Ailesi dağınık, saçları topuz gözleri karadır şair
gömleği beyaz , düğmeleri siyah , teni esmerdir şair
kulağı küpeli, tırnakları cilalı kalbi gümüştür şair
Bir gün belki dağların içinden bir ağıt kopar düşer düşlerime
dileklerim yağmur olur
sevincime çiçek açar menekşeler
hayatın çilekeş yarınlarının, fragmanlarını izlediğimde
endişe peydah olur
daglarimın içinden bir çiçek kopar düşer nehirlerin içine
kaybolup giderim , tutamam kendimi
yastığım kurutur gönlümün ıslak şiirlerini
eskimiş, bir çuval gibiyim
her yanım sökük, param parça
kediler yuva yaptılar, bedenime
kuşlar, her gün tıklar kapımı
açılmayan, panjurum da sitem mektupları
bırakılan öksüz ve yetim kalmış yumurtalar
Hangi suçu bastırıp, çiğnemeli
Ayak seslerini duyurmayan, ayaklar altına yatıp
Görmeyen gözlerin göz çukurun da
Ellerini , kollarını sallamayan bedenleri şahit tutarak,
Kaçak yolcu gibi ölmeli insan
Ruhum şad olsun
kimi zamanını bıraktı gitti
kimi hayat hikâyesini
Ben de seni bırakıp gidiyorum
Öylesine ve vefasızca
ölüm titremez aniden bir çiçek gibi dokunur nefesine
yaşayan bilir yaşamayan dinlemez
Ayşe Caniberk
Gümüş kalpler
5.0
100% (21)