Söylemiştim

Sufi buselerinle
Dokunuyorum zamana
Güneş gülüyor
Okyanus taşıyor
İçimden
Güneşle dans ederek

Biliyorsun

Zehirli sapanlara
Sunuyorum
En mahir
Mızrak bakışlarımı
Pandora kutusundan çıkıyor
Küçülen korkularımla
Sensizliğe yürüyorum


Oysa sen demiştin ki

Ela gözlerimdeki sufi gölge
Beni bana anlatmazken aynalarda
Sana neyi getirsin bilmem ki
Ay ışıklı dağlardan
Yakamoz rakkaseli denizlerden
Çıtırtılar bile susmuşken
O rahatsız yuvalarında
O bilinmeyen zamanda
Ve bilinmeyen yolculukta

Ve ısrar ederek demiştin ki

Çok şeyi sıkıştırmaya çalıştıkça
Ve daha çoğunu atladıkça
Hangi müziği çalayım hangi evrende
Hangi görüntünle dolaşayım şaşırıyorum
Neyin ’guru’ su olursam olayım
Ve neyi saklarsam ağladığıma
Geliyorsun,soruyorsun ve gidiyorsun
Beni almadan
Bensiz yaşadığın diyarlara

İşte böyle
Sen bende gündüzsün
Ben sende gece
Nasıl bitecek Tanrım...
Nasıl... Nasıl... Nasıl...
Bu iki taraflı bilmece..