6
Yorum
33
Beğeni
5,0
Puan
770
Okunma

Kaç kırk ikindi sağnağı geçti
Bilmiyorum göz pınarlarımdan
Kaç mevsim eskittim gözlerimde
Sen gideli
Hazana çıktı yolum dönemedim
Bitmedi bu şarkım... bak kulaklarımda
Ayrılık kement attı tüm yollarıma
İşte sol yanımda ; taa içimdesin
Göğüm, güneşim, ekmeğim, suyum
Bir sor gözlerimdeki sağnağını
Yine hıçkırık var rüzgarın sesinde
Yirirdiğimden beri gözlerini gözlerimde
Arkada kalanlar aklımda değil
Aklımda değil, seninle koştuğum akşamlarım
Defterin, kitabın, kalemin, silgin
Resimlere, fırçalara olan ilgim
Yaşamak bir tuhaf oldu gittin gideli
Hatıralar damla damla tutuştu gözlerimde
Eridi hazları ömrümün, uçuştu sam yeli ile
Zamanın o sonsuz akışlarında yitti
İçimde kahrolan günler - geceler yaşadım !
İçim perde perde ezik ölgündü hep
Denizin hüzünlü dalgalarında
Yaşadığım o acı günler bir bir göründü
Yakamozlar gibi yandı ve söndü
Hep umut ettiğim boş hayalleri
Unutamadığım sesini ve aklımdan çıkmayan halleri
Mazimde yaşanan o renkli düşleri
Unutmadım, unutamadık işte bak
Her akşam vakti yaklaştığında
Çektiğim tül perdemin ardında
Tek tek geçti ıslak bakışlarımdan
Kırıktı içimin her köşesi ; böyle gidişe
Sen olsaydın bu böyle mi olurdu
Fırlar mıydım sabah karanlığında yatağımdan
Her çay yapışımda ayırır mıydım senin payını da
Sen olsaydın bu böyle mi olurdu ?
İki yakam bir araya gelir, gülerdim seninle
Ayrılık yazan kalemime ’artık yeter ’!
Demezdi kimse
Ne geceler tanırdı beni, ne uykusuz sabahlar
Korkar mıydım simsiyah gecelerden
Yalnızlığım vurur muydu duvarlarıma
Böyle unutulur kalır mıydım akşamlarımda
Gözlerim umutsuz böyle kan çanağı
Ağlar mıydım halimize aynalarda !
Günay Koçak
22. 1. 2024
5.0
100% (17)