2
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
626
Okunma
duydum ki eşyalarla konuşuyormuşsun çiçeklerden sonra
duvarla duvar olup
susuyormuşsun geceleri
kendi kendine konuşmanın eşiğine kadar gelip
bekliyormuşsun kapıda
bir elinde soğuk umut
diğerinde anahtarla
uzaklara dalıyormuşsun kimi zaman
pervazda dirseğin
avucunda yüzün
keşkelerle boğuşuyormuş
gözde yas tutan hüznün
unuttum diyormuşsun soranlara
adımı
adım attığımız yolları
yılları
ve bırakmışsın kahveyi
gözlerimden içmeyi
olsun,
kötü bir alışkanlıktım zaten hep senin için
kalp çarpıntım derdin hep
hep benim için
umarım tek pişmanlığın benimdir hayatta
hayatım demem demiştin
sen olmazsan hayatta..