Yaşlı ayaklarımın sızısını çekip alasım var nasır diplerinden
Yollara bileniyorum.
kırgınım,yollara

anlatamadıgım
Can darlığında daralan yollara

kime sorsam bi haber
Bilende söylemez zaten.

sıladır içim dışına
sevmiştik kainatı
yalın

Sessiz sedasız , sitemsiz,

En çokta kendine susmak

Kendine egrilt yolları
Bir kaçış değilki bu
Sıgamamak bir yerlere,
Kendi yüreğinden taşan
Sonsuzluğa

yutkunamazsın,
dilin yüreğine dolaşır
İşte öyle bir gecenin arifesinde
Geceyi ortasından
infaz etmek var birde
korkmuyorum .
Bu dava benim,

Gözlerim yargılasın bakışlarımı
Ve assın ayaklarından başaşagı
Boşalsın kalbimin içinde ne varsa
Dökülsün ceplerimden
Dünkü paketten kalma iki dal sarma tütün,
Ve üç beş lira bozukluk
birde posta ya veremedigim
o mektup.
Yak gitsin beni.

Ceplerini boşalt yoksullugun
Damı akan, viran çatılarından aşagı
vur gitsin beni
kim bilmiş kimin kıymetini ?

Annesini ölmüş her cocuk
sevgiye muhacir mülteci .

fukaralıgın resmidir bu
hazin ve dul şarkıların
Diline düşmüş cılız bir sesin tınısına
Akordu bozuk tellerin rezilliginde arsızca ..

Bir çığlık

yankısı kayıp .