6
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
523
Okunma

İNCE SIZI
Gönlü bahar olanın yaza ihtiyacı yok
Gönül dili olanın söze ihtiyacı yok
Nağme nağme dökülür gönülden kelimeler
Çalıp söylemek için, saza ihtiyacı yok.
Kim anlar, kim anlamaz, anlayan yeter bize
Gönül penceremiz var, gerek yok iki göze
İnce bir sızı düştü, doğuştan gönlümüze
Derdiyle dost olanın, naza ihtiyacı yok.
Dert dediğin dermandır, âşık onu kâr bilir
Dost’tan gelen fermandır, deyip başgöz edilir
Aşk ile yanmak için koşa koşa gidilir
Deryada yürüyenin ize ihtiyacı yok...
Dağlar, taşlar Rabb’ini bilmez mi zannedersin
Zannetme ki yalnızca sen secdeye gidersin
Şu koskoca âlem de, ufacık bir zerresin
Rabb’im öyle büyük ki, toza ihtiyacı yok.
Dünyaya gönül veren, bizden uzakta dursun
Bu dünya kime kalmış, otursun kafa yorsun
Vermeyi bilmeyenler, başka kapıyı vursun
Gönüle derdi yeter, size ihtiyacı yok.
Kaderde yazan gelir, kulun isyanı boşa
Çare gelmez vursanda başını taştan taşa
Tevekkül et, sabreyle, kal Rabb’inle başbaşa
Ruhun ekmeğe, suya, beze ihtiyacı yok.
Hicranî der, karaya bulaşma ha, geri dur
Kökü çürük olanın, sanma özü doğrudur
Cenneti isteyene en kestirme yol budur
İman, ihlas ve takva, dize ihtiyacı yok.
Nuriye Akyol (Hicranî)
31/12/2021
Görsel alıntıdır
5.0
100% (24)