2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2890
Okunma
Nasıl nefes alıyorum zamanın dinmeyen fırtınasında
üzerime yığılan sensizliğe sarılıyorum gece ayazında
bazen yaşamak melodinin renksizliği gibi sensizken
çoğunda anlatılmaz anlarda ayan beyan kifayetsizliği
kollarımın arasında sakladığım atom zerresinin ateşi
yavaşça sokuluyor ruhumun alyuvarlarına son solukla
ecele açılan ciğerimin kapıları üstüne kitlendi misafirin
davetsiz gelen izinsiz bir şey alamaz bu kara yürekten
beylikten çıkmadı bu sözler delilikte değil bu gerçekler
biz mi yoksa ölümler mi vuslat için sabırla bekleyenler
belki de doğum sancısında ilk ağlayışıyla gülen ruhiler
bizler ne analar gördük ne bebeleri kefensiz gömdük
ey uluların ulusu anamız göklerin hakimi yiğit babamız
bizler mezar taşlarına al bayrakla kazınmış efsaneler
bizler sizlerin sırtı sıvazlı dik duruşlu neferleriniz
emredin emredin de koşalım dedemiz gibi ölümlere
yada dileyin bizde yaşayalım sizler gibi yiğitçene
ne belalara gözü kara atıldığınız ikibinli yıllarda
dürüstçe yaşamayı ümid ediyoruz insansılıklar içinde
şiirler yazabilmeyi koşuklar okumayı sazlar eşliğinde
ardından bir milleti koşturmayı becerebilmeyi
en büyüğü bir vatanı kurtarabilmeyi diliyoruz
bunun için önce kendmizi kurtarmaya çalışıyoruz
Gel-Git -- Nurullah Nuri YAVUZ