0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
748
Okunma

MEDCEZİR MESELESİ
Kış sofrası
sanki kara turp tadı
küflü çeçil gibi şifalı
kekremsi bir yalnızlık oturur karşımda.
demincek ishak kuşu
diğer bir deyişle baykuş
tünemişti kirpiklerime
kelepçenin bilekte bıraktığı iz gibi
yüreğimde düş/e ses
sana çığlıktım
oysa daha dün geçmiştim sokağınızdan
inan bir aşk esti ki
başımın üstünde
demlediğin çayın
pişirdiğin kekin
ve senin kokun tüttü burnumun ucunda
aşık olsa gerek
yan sokakta bir delikanlı
sırılsıklam ağlarken ayrılığa
oldukça öfkeli
burnundan yalnızlık soluyordu
öyle ki
şuurunu kaybitmişcesine dolaşıp duruyordu
en çok ta
köşedeki pembe pancurlu evin önünde
ayakkabılarını bağlar gibi oyalanıyordu
kendiyle konuşur gibi
usulca fısıldıyordu
ama
oldukça öfkeli
ama bir o kadar da aşkta temkinli
yani ön koşullu
önünün zemheri olması gibi
aniden bağırdı
aşk bir kapı mı
yüzüme çarpıp ta gidesin
ardı ardına küfürler savurdu
yoruldu
nihayet durdu - duruldu
ve yine mırıldandı
her aşkın yüreğe vurduğu damga gibi
bendeki aşk yanığı
sendeki aşktan ziyade
gençlikteki gelip geçici medcezir meselesiydi
Efkan ÖTGÜN
5.0
100% (3)