3
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
705
Okunma
gün olur
karışır rüzgarlara bir ses
ölür tozları kaldırımların
kendimden öte fırtınaya yaprak uzatır
şu soğuk sokaklar
gözlerini ararım çocukların bir damla suda
çocuklar ki tahta at’larda
doludizgin
O bakırlı tası
O saksıyı bırak ellerime Anne!
soluğumun çıkrığında gül ilmeği yaşam
ve ürpermeyle kopan uykuların gecesinde ağarmış kır’lar
mor saatlerin ağzına vurmuş dünya/
dünyayla konuşuyorum
yolma saçlarını karanlığın
ışığını bozmadan mum’un
indir perdeyi
Anne!
gölgelere haşr olmuş toprağın benzinde yığınca parçalar
kızarmış yokluğu evlerin
aydınlatırsam bir düşü alnından
sana yıldız kervanlarından renkler getireceğim
bir alametin gözyaşından
ölümden de öteye
üşümeyecek sükutun uçurumları
kanatlarımda narince kuşlar
Sus
İncitme günlerimizi
içlenen sessizliğe
...
5.0
100% (15)