0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
383
Okunma
Başından ayağına dolmuş biri vardı
Damarları baştan ayağa...
Sevilen sözleri akıtmaya vaziyette üstelik.
Sözleri akıtma işi
Devrime denktir,
Sözler parlak mı, süslü mü?
Belli değil,
Henüz...
Kanını kaynattılar
Garibanın.
Pasparlak damarları solgun akıyor.
Neden
Ve niçin?
Niçin kaçışmaya engel olurlar
Yine
Neden koşuşmaya tembel kalırlar?
Sorularımın yanıtı
Ne market fişleri
Ne de
Ağaç diplerinde mevcuttur.
Kime kesilmediği belli olmayan faturalar
Boynunu aşmıştı garibanın
Neme lazım artık deyip geçiştirdi
Komşu kadın.
Pasparlak damarlar vaziyet aldı
Yarı kararlı şekilde, solgunca.
Damar kesildi
Solgun solgun oldu etraf
Başından ayağı bitkinliğinden ötürü.
Şaşkınlığından kendi etrafında döndü.
Baş ve ayak
Yersizleşti ona.
Kanepesine tutunup diretti
"Mükemmelliyet orada, orada işte!"
Israrları...
Israrlarla niyetleri kovalayacaktı aslında.
Kanepesi
Vesileydi
Hayat çırpınışlarıyla yaşamaya çalışmasına.
Her çırpınışta
Kanepeci(ler)
Kanepelerini arzuluyordu,
Gariban mutlakta iken.
5.0
100% (3)