![]() Züleyha Sevmelerin Husuf V'aktiŞiirin hikayesini görmek için tıklayın "Layemut aşk kuyusunda yüreğimi yüreğine adak adadım, pervane narında tutuştu su ve gözlerin yansımasında aydınlandı gece"... Saçıldı yüreğim asumanında sevincin kelebek bulutsusu Püskürdükçe kirpiklerinden özlemim kanatlandı Körleşen haberler hicabında bulandı dudaklarına hüzün gülüşlerim Rutin hüzünler yoklamasında siman açtı günebakan çiçekleri Bilmiyorum gönlümün Züleyha’sı..! Ağlasam hüznümü gülüşlerine, terk eder mi bu tarifsiz sızı Gönül süveydama hapsetsem hasretini, yok eder mi yüreğimden beni… " Yaban ağrılar keşmekeşliğinde içime çekiyorum özlemlerini, sarmaşıklar sarıyorum hasret çiçeğinden "… Tükenmiş deliller pencere buğusu çizgilerinde hülyan kapısı Çizgi çizgi damladıkça gözlerin Beni sana bölüyor bakışlarının ekseni Mundara çıkmış hafızamda dudakların halen dudaklarımın ocak ateşinde Eklem yerinden kırılmıyor gönlümü talan eden acılar Eyyub’ un kurtları kemiriyor kalbimi Bilmelisin ki gönlüm Züleyha’sı…! Bölünmüş yüreğimde galeyana getiren gülüşlerin kapattı tuzlu su kuyularını Duy artık kederimin sur sesini ve yetiş avuçlarınla sil yüzümde birikmiş tabaka tabaka hasretini… " Husuf vakti dikenleri sökülmüştü gül ağaçlarımın, yek yağmur damlasına sığmıştı yanardağ" … Yüreğimin korudur bu gözlerimden gönlüne sızan Limiti yok masumiyetinin, yetiş kıyılarım özlemek veryansınında çalkalanıyor Nefesin ırgatlığında kırık parmaklarım hisler karıyor gönlün mahcupluğuna Bakışlarımda yılın yarısı karlar, başak vermiyor kardelenler sensiz Gölgene esir bedenim tek bir dokunuşuna hasretten safir Ey gönlüm Züleyha’sı..! Yalın ayaklarla adımladın sevda topraklarını Susuyorum sana ırmaklar boyu, hasretinden dizlerim kan ağladı Yetiş, uzat avuçlarını gül soldu sana yangınlığımda, nil kurudu… " Beyan günü sevap günah mizanında ismin yemin yanım, hasretin şimal"… Aşk ateşi narında bînevâ ruhum çiçek açtı Nükte sızılı dokunuşların gece yarısı yıldızların aydınlığında akrep zehirli Aldanma tebessümlerimin dembedemliğine Hüznüm dağ oldu, haydut oldu yollar kesti Dudaklarımız hudutları tuzlu ve tatlı deniz Ey gönlüm Züleyha’sı, Gönlüm müezzini..! Yüreğim, sesin hüznüne esir düştü Dola artık sevdamı hasretimi gönlün bağlarına Dil ve yürek kemiklerim hasta naçar düştü... "Sevda teçhili sonrası darıldı kelam, kalemi kırıldı ahrazlığa yüreğimin" Hercai sükûttan evvel recm edildi kâğıt, harf harf kelime kelime ezildi Gönül hasretten mor çiçek demeti Esmiyor sensiz rüzgâr, dönmüyor rüzgârgülü Ey gönlümün Züleyha’sı Baharımın sümbülü..! Sensiz atmıyor yürek, yağmıyor yağmurlardan sevgi Yetiş, pul pul dökülüyor gökkuşağı, karış karış çölleşiyor toprak... "Devâsız söylemlerin iptila vurgunluğunda vuslata dair güller soluyorum"... Kan kusma nöbetinde vakit yarım alınan soluklarım arası sen Dinmiyor lav bezeli gözyaşı selim Ağrılarım sağdan sola, yukarıdan aşağıya gözlerin Ey gönlümün Züleyha’sı Limoni hüznüm..! İlan et göğsüne gönlümü Faciasını bitir ömrümün... "Tevâfuk hislerin gerdanlığında ışıl ışıl gözlerin aydınlatıyor gönlüm hüsranını, sütunsuz yekpare göklerin kapısı aşındırıyor ismin, dilimde facialar silsilesi"... Hayat ağacında ismim yazılı ismin yaprağına Ne sensiz hayat ne de ölüm uğruyor damağıma Ey gönlümün Züleyha’sı Kalbimin ayet ayet aşk fermanı..! Yetiş hasretinden ormanlarım kurudu Küflendim lahza lahza beklemekten seni... "Okyanuslar soğuyup ısınıyor hasret ateşimde, dağlar bulut yolculuğunda âmâ gözler nezaretinde dalgalanıyor"... Fark edilmiyor fersah fersah yüreğimin sen büyüklüğü Ey gönlümün Züleyha’sı Kirpiklerimde biriktirdiğim katrelerim..! Eridi sensiz buzullar, su balığa hasretlendi Yetiş, nefesim yüksek dağlı nefesine yenik düştü Kurtar dem dem çürümekten beni... "Hasbelkader öğlen vakti rüyaların yükleniyor gözlerime, uykusuzluk garptan, şarka hasretin "... Sensiz batıl hasretler yerleşti yollara Cenkler başladı anne karnından, ömrün son anına Kesildi sulhun yaması sevda ile aşkın ar’afında Ey gönlümün Züleyha’sı Huzurum, huysuzluğum Çıraklığı bitmedi azabımın Yetiş, içten içe tutuştum sevdan vebasına... "Mağrur direnişlerin zevalinde askıya çekildi cümle avazlar, Kıymık kıymık işlendi gönlün astarıma siman"... Dağlandıkça yaram kanaması artı sevdamın Kalabalıklaşıyor yalnızlık an an Kâfi gelmiyor ne gün ne hafta ne de ay Ey gönlüm Züleyha’sı Kırılgan yanım..! Yetiş artık imdadıma Sensiz kazıldı makber gırtlağa dayandı can.. "Halel girdabında iğne ile kazıyorum toprağı, azığım hasret, rızkım sen"... Saadet evveli çilen makbuldür Anız yangını hüznün edasında noksan Ey gönlümün Züleyha’sı Simamın tebessümü..! Yetiş yırtıldı göğün bağrı Çatladı yıldırım sesinden meyva tohumları Gün yüzün gerek çiçek açmama... "Bilmukabele hislerin mum ateşinde eriyor zaman buse aralığımızda, farz kılınmış özlemler kirpik altlarında sırlı dualar"… İplere dizili mevsimlik hasretler göçmen kuşlar kanatlı Ey gönlüm Züleyha’sı Yüzümün hasret rengi..! Yüreğine yorulmayan yüreğim kaldı hazana Afitapı siman olan gün ışığı uğramaz oldu, kederim daldı karanlığa Hasretten yana söküldü etimden tırnaklarım Nefessiz yandım sana…. Onbeşeylül-onyedieylül 15:50 Ateşlenirse nefesin sevdadan bilmelisin ki hasretimdir... |
gel de sulansın nefesimle varlığın
Ne güzelsin şiiri
Tebrikle şair
Saygı ile