4
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
441
Okunma

Bir sonbahar yelinin mateminde akıyor hayat
İçinde ilkbaharın geçse de adı sürmez hüküm
Her geriye dönüp baktıkça takılıyorum o dünlere
İleriye kurgulamak ne de zormuş doğan günü
Bütün bu savruluşu ta derinden hisseden
Ve maziden bu güne aynı kalabilmeyi başaranları
İki elin parmaklarından daha bir seyrek sayarak
Sırtı güvenle bu azınlığa dayayan bir ben miyim
Yoksa kuralı bozan nefsi seçimler mi çözemedim.
Duruşun verdiği güç ve inatla halen alınırken yol
Ne kadar da çok duydum çizgi dışındakilere salatı
Ya onlar bakamadı fıtratın çağrısına öyle bir geniş
Yahut bizim bakışımızdaydı fark ve ruha da değiş.
Planlar çoktan yaşandı ve bitti yine, doluyor petek
Her nefesin sindire sindire hakkını da vermek gerek
Ne yazıkk ki buna mani nedenler de çıkar ansızın
Hiç olmazsa bir iz bırakmalı ki ana, yarınlar ışısın.
Bugün hoş gelmeyen şeyleri de yaşamak var içinde
Oldukça keyifli ve bitmesin denen de tecrübelerle
İster yürü, ister deryada al yolu bilinmezliklerin ufkuna,
Öyle bir işleki samimiyetinle gecelere, sarsın korkuyu
Feyz verici muhabbetle insana dokun, yakala onu
Açılır kapıları ümitlerin, yürünen bu yol Hak yolu.
Yüreklerde, anılarda, kulak çınlaması kıvamında olsun
Akla değen, yol gösteren, hoş sözünle, duruşunla
Tüketirken ömür nakdini, bir ise kifayet etmez
Sayısı sayılmayacak denli büyükçe ve nazikane
Renk kat, ışık kat, bilgi, tecrübe, moral kat
Çirkinliği, kini, ölüm sessizliğine yatkın zihni yık
Erdemin türküsünü seslensin varlığınla özden ver
İnsan olmanın şuuruyla titresin alabildiğince yer…
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (6)