Tanımadın, dün akşam göz göze geldiğinde
Yapmacıktan bir dudak burmayı unutmuşsun
Umarsız bir bakışla bağrımı deldiğinde
Güdümlü kurşun gibi, durmayı unutmuşsun

Yıllar geçmiş olsa da, sızın hâlâ derinde
Ne yüzünde çizgiler, ne çil var ellerinde
"Minare yıkılsa da, mihrap yerli yerinde"
Sen saati zamana kurmayı unutmuşsun

Duydum; kalem çekmişsin, hayatın gerisine
Yüzünü çevirmişsin, masallar perisine
"Evet!.." Demişsin kızıp, rastgele birisine
Cin atına gemini vurmayı unutmuşsun

Küskün; mutluluğunu kaderinde ararmış
Kimi kahrından erir, kimine gam yararmış
Sanki gözlerin gibi yüreğin de kararmış
Yalandan bir hal hatır sormayı unutmuşsun

Hata bende de vardı, değildim bir mağribi
Cehalet kuyusunun görünmüyordu dibi
Madem içine doğdum, hayal gibi, düş gibi
Gördüklerini hayra yormayı unutmuşsun

Korkardı Alibaba, gölgeni incitmekten
Ah! sözünde dursaydın, vazgeçseydin gitmekten
"El alem ne der" diye, her fırsatı itmekten...
Gönlündeki zinciri kırmayı unutmuşsun


DOST KATKISI...................... Teşekkürlerimle


Nerdeyse zor tanıdım oysa kanlı canlıydın
O şen şakrak kişiye bilmem ki nasıl kıydın
Soğuk durmazdın öyle daha sıcak kanlıydın
Canım deyip şefkatle sarmayı unutmuşsun.........................Suat ZOBU


Hafıza-i beşer,insan elbet şaşar.
Ortama alışır ve anını yaşar.
Gençlik yıllarında sevgi coşar- taşar.
İleri yaşlarda yürek de durulur.
Sevenler tanımaz,yürekler burkulur...................neneh


Yokluğun öyle kötü bunun bir tarifi yok
Hasretin yüreğimde sanki zehirli bir ok
Öyle böyle değildi seni canımdan da çok
Sevdiğimin farkına varmayı unutmuşsun....................... Aydın KAHRAMAN



Cin atı: (cin atına binmek) çok sinirlenmek, kızmak.
Mağribi: (batı, batılı) mağrip ülkelerinden her hangi birinden olmak.