0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
384
Okunma

Sormayın,
Sormayın ne haldeyim
Mecnun’a vurgun Leylayım
Goyun guzuya otlak yaylayım
Kar eksik olmaz başımdan
Hani,
Benim göç göç eyleyen obalarım
Ardında bobuçlu deve katarlarım
Dağ başı tüten dumanım
Boş galmayan ardıç diplerim
Bugangarlarımın oluklarını kırmışlar
Yalağına taş üstüne taş basmışlar
Yetmedi bi de üstüne*ıçmışlar
Goyaklarımda yankılanmaz olmuş çan sesleri
Gullar yolumu sormaz olmuş
Arılar çiçeğimi sormaz olmuş
Guşlar dallarıma gonmaz olmuş
Ayı yurdu inlerim, çakal sürüsü goyaklarım
Bu ne hal yok mu çareyi hal
Köpeğe verilmez olmuş yal
Atın ayağına vurulmaz olmuş nal
Eşeğe vurulmaz olmuş palan
Belengler sessiz sedasız
Kuşlar yurtsuz yuvasız
Taş duvarlar galmış suvasız
Açılıp girilmez olmuş gapısı
Neydi golan gusgun, neydi öğrek
Neydi böğelek, dalda göğelek
Bilen var mı söyleyin de bilek
Vallahi at eşek pazarı yalan olmuş
Daha nicesin bilip yazamadım adını
Heç bi şeyden alamadım ekkili tuluk ayran tadını
Ağzını keseleyip keseleyip bağlayamadım yadını
Vallahi yalan olmuş yazdıklarım yazacaklarım
Adı bilinmez, adı anılmaz yaylayım
Satsan satılmaz geçmez akçeyim
Efkâr kaplı yüce yüce başım
Yağmura saracak haldeyim
Terk edilen yerdeyim
Sahıbımı bekler haldeydim
Gece gün esen yeldeyim
Arada da bul beni, beni...
İbrahim ŞAHİN
FOTO: Hüseyin DEMİR